Tuğba İnce
@Incetugba
28 reader point
Joined on January 2020
YA İSTİKLÂL YA ÖLÜM!
O halde, ya İstiklal ya ölüm! İşte, gerçek kurtuluş isteyenlerin parolası bu olacaktır. Bir an İçin bu kararın uygulanmasında başarısızlığa uğranacağını farz edelim. Ne olacaktı? Esirlik. Peki efendim, öteki kararlara boyun eğme durumunda sonuç bunun aynı değil mi?
Sayfa 10Kitabı okuyor
Reader Follow Recommendations
Genetiği değiştirilmiş ve katkı maddeli ürünlerden kaçınmak neredeyse imkansız hale geldiğinden, az yemek, bugün daha büyük bir zorunluluktur.
Sayfa 15Kitabı okuyor
Ağırlaşan kandaki atıklar damarlarda birikmeye ve zamanla damarları tıkamaya başlar. Daralan ve tıkanan damarlardaki kan, dokuları yeterince besleyemeyecek kadar azalır. Beslenemeyen dokular beyne “açız” uyarısı gönderir, beyin bu çağrıya cevap olarak iştahı arttırır.
Sayfa 15Kitabı okuyor
Kimse baba gibi sevemez.
- Benimle gel. Benimle kal. Ben seni baban gibi severim olmaz mı?
- Beni babam gibi sevemezsin, ama geleyim.
Sayfa 11Kitabı okudu
Zaten münakaşaya alışık değildi. En kuvvetli sandığı bir sözüne verilen rastgele bir cevap onu susturmaya yeterdi.
Sayfa 195Kitabı okudu
İçindeki bütün yıkıntılara, bütün kederlere rağmen başını yere eğmek istemiyordu. Matemini ortaya vurmadan tek başına yüklenecek ve yeni bir hayata doğru yürüyecekti.
Sayfa 215Kitabı okudu
Yaramın nerede olduğunu bilmiyorum. Yalnız bir yerlerim acıyor. Çok acıyor…
Sayfa 211Kitabı okudu
Memuriyet!
Biliyorum canın sıkılacak, fakat insan yavaş yavaş alışır. Gördün ya kimselerin bir iş yaptığı yok. Mesele o odanın içinde beş on saat oturuvermekte… Lüzumsuz görünür ama bunsuz da dünya dönmüyor. Öyle ya, böyle boş oturmanın da bir hikmeti var.
Sayfa 150Kitabı okudu