Bin Muhteşem Güneş' i ikinci kez okuyuşum.
Hani derler ya kitaplar da seninle birlikte büyürler.
Bu kitabı ilk kez ortaokulda okudum o zaman dümdüz bir şekilde sıfır duygu ve olgunlukla okuyup geçmiştim. Ne olduysa yeniden elime aldım ve tekrardan başladım. Kitabın sonunu, hikayenin akışını biliyordum ve şuan da bu kitabı okurken tümüyle anlıyorum. Zorlu bir yönetim altında , kendilerinden yaşça büyük kocaları olan iki kadın Leyla ve Meryem 'in hayatı. Kader onları hiç umulmadık anda birleştirdi. Meryem'le Leyla savaşın ortasında tüm sevdiklerini kaybetmiş mutluluğa dair umutlarını tüketmiş, bir beklentileri kalmamış iki kadın. Ama tabiki farklılıkları vardı.Meryem hiç bir zaman tam mutluluğu bulamadı, istenmedi, annesinin ölümünden suçluluk duydu, birine aşık bile olmadı.Leyla ise sevildi aşık oldu o sevgi onun umudu oldu ve o umuduna tutundu çocuklarına iyi bir anne oldu ve aşkına tutundu ve o aşkı onu kurtardı.Kitabın sonunda da fedakar Meryem noktayı koyarak herseye son verdi.