Irmak KÜKRER

Sabitlenmiş gönderi
1088 syf.
·
Not rated
·
Read in 23 days
Safahat: Mehmet Akif'in Yüreğinden Yaşamın Yüzleri
Safahat, kelime olarak “hayatın değişik yüzleri, görünümleri” ile “aşamalar, evreler” anlamlarına gelir ve safahat 7 ayrı kitabın ortak adıdır. İlk kitabı -kitaba adını da veren- Safahat, ikinci kitabı Süleymaniye kürsüsünde, üçüncü kitabı Hakkın sesleri, dördüncü kitabı Fatih kürsüsünde, beşinci kitabı Hatıralar, altıncı kitabı Asım,yedinci
Safahat
SafahatMehmet Akif Ersoy · Beyan Yayıncılık · 20076.3k okunma
Reklam
Irmak KÜKRER
@Irmak1000000·Thinking of reading a book
Bülbülü Öldürmek
Bülbülü ÖldürmekHarper Lee
8.4/10 · 72.1k reads
Ne içindeyim zamanın
Ne içindeyim zamanın Ne de büsbütün dışında; Yekpare geniş bir anın Parçalanmaz akışında. Bir garip rüya rengiyle Uyumuş gibi her şekil, Rüzgarda uçan tüy bile Benim kadar hafif değil. Başım sükutu öğüten Uçsuz,bucaksız değirmen; İçim muradına ermiş Abasız, postsuz bir derviş; Kökü bende bir sarmaşık Olmuş dünya sezmekteyim, Mavi,masmavi bir ışık Ortasında yüzmekteyim.
Sayfa 23 - Dergah YayınlarıKitabı okuyor

Reader Follow Recommendations

See All
Bütün Şiirleri
Bütün ŞiirleriAhmet Hamdi Tanpınar
8.3/10 · 3,444 reads
140 syf.
·
Not rated
·
Read in 23 days
Bir Ölünün Defteri
Bir Ölünün DefteriHalid Ziya Uşaklıgil
8/10 · 1,700 reads
Reklam
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali
8.3/10 · 171.7k reads
Bizi bizden daha iyi biliyorlar; Mesnevi'yi de, Rubaiyat'ı da, Gazali'yi de, Farabi'yi de bizden daha çok okuyorlar; bizi bizden daha çok takdir ediyorlar; bizim bizden daha büyük düşmanımız yoktur efendim,yoktur.
Sayfa 120 - ÖtükenKitabı okudu
Medeniyet kadının gözlerine hitap eder. Kadınların çoğu ellerinin zarif bir hareketi için piyano çalarlar ve musiki onlar için güzel bir pozisyondan ibarettir.
Sayfa 114 - ÖtükenKitabı okudu
Ah,insanlar niçin her şeyi anlamıyorlar? Beş dakika,on dakika yarım saat kendilerini unutsalar,kendilerini karşılarındakinin yerine koysalar, tam onun gibi -fakat hiç eksiksiz ve tam- onun gibi duysalar, her şey ne kadar yerli yerinde olacak. Hayır! İlla ki zıddıyetler, öfkeler, yanlış anlamalar, kıskançlıklar, inatlar, şüpheler, hakim olmak arzuları...
Sayfa 84 - ÖtükenKitabı okudu
Reklam
-Kimi adam vardır ki sabahtan akşama kadar oturur ve düşünür. Onun bir hazne-i efkarı vardır,yani fikir cihetinden zengindir; kimi adam da vardır ki sabahtan akşama kadar ayaküstü çalışır,mesela bir rençper,fakat yaptığı iş dört tuğlayı üstüste koymaktan ibarettir. Evvelki insan tembel gibi görünür velakin çalışkandır,diğer insan çalışkan görünür velakin yaptığı iş sudandır. Zira birisi maneviyat ile zihin gayretiyle yapılan iştir;öbürü vücut ile bedenle yapılan iştir. Maneviyat daima daha alidir,vücut sefildir. Yapılan işlerin farkı da bundandır.
Sayfa 48 - ÖtükenKitabı okudu
Neriman düşündü ve bir anda şarklıların kedileri ve garplıların köpekleri niçin bu kadar sevdiğini anladı.Hıristiyan evlerinde köpek ve Müslüman evlerinde kedi bolluğu şundandı: Şarklılar kediye, garplılar köpeğe benziyorlar! Kedi yer,içer,yatar,uyur,doğurur; hayatı hep minder üstünde ve rüya içinde geçer; gözleri bazı uyanıkken bile rüya görüyormuş gibidir; lapacı,tembel ve hayalperest mahluk,çalışmayı hiç sevmez. Köpek diri,çevik, atılgandır. İşe yarar; birçok işlere yarar. Uyurken bile uyanıktır. En küçük sesleri bile duyar,sıçrar,bağırır. Şark ve garbı temsil eden bu iki remiz, Neriman'ın zihninde iki zıt alemi o kadar müşahhas bir hale getirdi ki epey zamandan beri kendi kendine halletmeye çalıştığı muammaların birçok anahtarlarını bulur gibi oluyordu; büyük bir kültürü olmayan Neriman, ancak bu basit remizlerin zıddıyetleri arasında mukayeseler yaparak kendine göre bazı fikirlere daha sahip olmaya başlamıştı.
Sayfa 46 - ÖtükenKitabı okudu
İçinde milyonlarca yüreğin attığı şu kocaman kentte tek başınaydı ve şakır şakır yağan hain yağmurdan başka ona kulak veren ya da bakan yoktu;oysa o hıçkırıklarla ve gözyaşlarıyla boğuşuyor,bir çocuk gibi davranmaktan utanıyordu,karanlığın arkasında durmuş ona çelik gözleriyle insafsızca bakan bu kaygıdan kendini nasıl kurtaracağını bilmiyordu.
Sayfa 6 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Pencerenin önüne geldi,yağmurun aralıksız yağdığını gördü. Damlalar bulanık camın üzerinde birikiyor,başka damlalar onları sürükleyip götürünceye kadar öylece bekliyor,sonra pürüzsüz çocuk yanaklarından süzülürcesine hızla akıp gidiyordu. Dört bir yandan sürekli yenileri geliyor ve yeniden akıp gidiyordu,sanki dışarıda bütün dünya derdini milyonlarca gözyaşıyla döküyordu.
Sayfa 4 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
99 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.