Yeniden ve yeniden kaderleri her zamanki gibi sadece kendilerine ve inandıkları Tanrı'ya bel bağlamalarını söylüyor. Üçüncü bir kişiye güvenilemez.
- Artık acılar son bulmuş, dondurucu soğuğun sıcaklığı hissedilmeye başlamıştı. -
Ve artık her şey bitiyor. Her yer sessiz artık.
Bu arada güneş doğuyor ve yere düşen kar taneleri elmaslara benziyor. Güneş gece boyunca yükselen geniş, karla kaplı tümsekleri birer mücevher gibi patlatıyor. Sanki bahar gelmiş gibi. Baharda çok uzakta değildi aslında. Her yer yeşillenmeye ve filizlenmeye başladığında, hayatları boyunca baharı hiç yaşamamış olan zavallı kayıp ve donmuş insanların da üstünden kar beyaz örtüler kalkacak ve hayat kaldıkları yerden devam edecek...
Küçük, utangaç ve ürkek bir kızken kimse hiç kimse anlamadı. Bana en yakın olan siz bile anlamadınız. Belki kendim bile anlamadım. Şimdi sık sık bunu düşünüyorum. Ve o zamanki kendimi anlamıyorum. Çünkü mucizelere inanan, gerçekliğin ilk nefesiyle uçup gidecek olan narin, küçük beyaz çiçeklere benzeyen düşleri olan bir kızın yüreğini kadınlar
İki küçük kız kardeş bugün ilk defa gerçeklerini gördükleri bu bilinmez dünyada başlarına gelecekleri düşünüp ağladılar. Büyüdükleri dünyadan korkuyorlardı. Tehlikelerle dolu bir ormana benzeyen yaşamdan korkuyorlardı. Ancak bu ormandan geçmek zorundaydılar. Ama yavaş yavaş endişeleri yatıştı, hıçkırıkları azaldı ve sonra duyulmaz oldu. Huzurlu bir ahenkle hızlı hızlı nefes alırken derin bir uykuya daldılar.
Les femmes sont extrêmes, elles sont meilleures ou pires que les hommes
Kadınlar hep aşırı uçta gezinler. Erkeklerden ya daha iyi ya da daha kötüdürler