Ayfer Tunç'tan okuduğum ikinci kitap Aziz Bey Hadisesi oldu. İlki Suzan Defter'di. Aziz Bey'in hikayesini hiç beklemediğim bir şekilde çok daha fazla sevdiğimi söyleyebilirim.
Hikaye Zeki'nin meyhanesinde tambur çalan Aziz Bey'in yaka paça dışarı atılmasıyla başlıyor ve en başa dönerek Aziz Bey'i bu noktaya getiren öyküyü okumaya başlıyoruz.
Hikaye boyunca Aziz Bey'e bazen kızdım, bazen üzüldüm ama çoğu zaman acıdım. Kibirli, vakur duruşunun altında hüzün dolu, geçmişin yükü altında ezilmiş, karşısına çıkan şansları değerlendirememiş, zavallı bir adam yatıyordu aslında. Bu kadar gururlu, bencil olmaya gerek var mıydı gerçekten? Sorabilmek isterdim.
Bütün karakterler arasında belki de en etkileyici olan Vuslat'tı benim için. Yapayalnızlığı, en ufak ilgiye muhtaçlığı öyle gerçekçi anlatılmış ki... Hayatının değersizlikten, sevgisizlikten tükenişini okumak beni çok üzdü.
Çok kısa bir hikaye olmasına rağmen okumayı bitirdiğimde karakterleri, iç dünyalarını yeterince tanımış olduğumu düşündüm. Hayatın içinden, gerçek bir hikaye okumuş gibi hissettim. İyi ki dediğim bir okuma oldu benim için. Yazarı ilk kez okuyacaklar için de oldukça uygun bir tercih olacağını düşünüyorum.