Burak

Burak
@Jackkahve
Mânâsız çatık kaş bile kul hakkıdır.
Lisans
Ankara
67 reader point
Joined on July 2020
Mayıs Mayıs, ayların gülüdür, taze bir çiçek dalıdır, İçerim ateş doludur; Mayıs‘ta gönlüm delidir. Yeşil dağlara göçülür, Kırmızı şaraplar içilir; Yarim dökülüp saçılır, Mayıs‘ta gönlüm delidir. Göklere karşı yatılır, Dertlerimiz unutulur; Eski sevgiler atılır; Mayıs‘ta gönlüm delidir. Uzakta kuşlar seslenir; Gönlüm genişler beslenir; Yaşamağa heveslenir, Mayıs‘ta gönlüm delidir. Yumuşak rüzgarlar eser; Çimenlerde yarim gezer, Yanılır, bana gülümser; Mayıs‘ta gönlüm delidir.
Reklam
Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz Sene 1341 nefsime uydum Sebep oldu şeytan bir cana kıydım Katil defterine adımı koydum Eşkiya dünyaya hükümdar olmaz Sen üzülme anam dertlerim çoktur Çektiğin çilenin hesabı yoktur Yiğitlik yolunda üstüme yoktur Eşkiya dünyaya hükümdar olmaz Çok zamandır çektim kahrı zindanı Bize de mesken oldu Sinop’un hanı Firar etmeyilen buldum amanı Eşkiya dünyaya hükümdar olmaz Sinop kalesinden uçtum denize Tam üç gün üç gece göründü Rize Karşıki dağlardan gel oldu bize Eşkiya dünyaya hükümdar olmaz Bir yanımı sardı müfreze kolu Bir yanımı sardı Varilcioğlu Beşyüz atlı ile kestiler yolu Eşkiya dünyaya hükümdar olmaz
Leylim Ley Döndüm daldan düşen kuru yaprağa Seher yeli dağıt beni kır beni Götür tozlarımı burdan uzağa Yarin çıplak ayağına sür beni Aldım sazı çıktım gurbet görmeye Dönüp yare geldim yüzüm sürmeye Ne lüzum var şuna buna sormaya Senden ayrı ne hal oldum gör beni Ayın şavkı vurur sazım üstüne Söz söyleyen yoktur sözüm üstüne Gel ey hilal kaşlım dizim üstüne Ay bir yandan sen bir yandan sar beni Yedi yıldır uğramadım yurduma Dert ortağı aramadım derdime Geleceksen bir gün düşüp ardıma Kula değil yüreğine sor beni

Reader Follow Recommendations

See All
Günümüz Aklı kafamızdan sürsek, İlmin içine tükürsek, Dünyaya çevirip dirsek, Günümüzü hoş geçirsek, Toprağa girinceye dek Esrârı görünceye dek, Yani, geberinceye dek, Günümüzü hoş geçirsek.
RUHUMUN DALGALARI Ruhumun dalgaları, koşup kabarmayınız. Her damlanız tutuşan göğsüme birer bıçak. Kalbim bir kayadır ki, neredeyse yıkılacak, Hayalden köpüklerle kalbimi sarmayınız. Dümdüz olsam diyorum, ve kumlu bir sahili Yalayan sular gibi siz de yavaşlasanız Bilmediğim yeni bir masala başlasanız Çekilse kulağımdan hatıraların dili Ey eski günler artık bana yaklaşmayınız, Ey hayaller, vurmayın kalbimin sert taşına Bütün bir hayat bile değmez bir göz yaşına Ruhumun dalgaları, köpürüp taşmayınız. (Varlık, 15 Nisan 1935)
Reklam
Reklam
Reklam