Bir bilge, çölde öğrencileriyle otururken demiş ki:
"Geceyle gündüzü nasıl ayırt edersiniz? Tam olarak
ne zaman karanlık başlar, ne zaman ortalık aydınlanır?
Öğrencilerden bir tanesi, "Uzaktaki sürüye bakarim, koyunu keçiden ayıramadığım
akşam olmuş demektir."
Başka bir öğrenci söz almış. “İncir ağacını, zeytin ağacından ayırdığım zaman, anlarım ki sabah başlamıştır.
Bilge uzun süre susmuş. Öğrenciler meraklanmışlar ve ne düşündüğünü sormuşlar. Bilge şöyle demiş:
“Yürürken karşıma bir kadın çıktığında, güzel mi, çirkin mi, siyah mı, beyaz mı diye ayırmadan, ona kız kardeşim diyebildiğimde ve yine yürürken, önüme çıkan
erkeği, zengin mi, yoksul mu diye bakmadan, milletine, ırkına, dinine aldırmadan, erkek kardeşim sayabildiğimde, anlarım ki; sabah olmuştur. AYDINLIK başlamıştır."
Dünyanın en lezzetli şeyi dildir. Çünkü
hakikati dile getirdiğinde insanların iyiliği bulmasına yardım eder. Doğru sözleriyle başka insanları doğru yola yöneltir ve onları cesaretlendirir. Diller sevgi ve ahenk kelimeleri ile bütün köyümüzü bir arada tutar."
"Dil, dünyanın en tatlı şeyi olduğu gibi en kötü şeyi de olabilir. Öfke ve yalan söyleyen diller insanları kırar, onları yanlışa yöneltir. Dilin söylediği yalanlarla bir toplum parça parça olur. Bütün silâhlardan daha korkunç bir şekilde köyümüzü felâkete sürükleyebilir."
Zaten kimse kimseyi değiştiremez. Bu sözde iki önemli husus var: Birincisi seni değiştireceğim, değişmen gerekiyor gibi
zorlamalarla bu noktaya getirmiş olabilir. İkincisi ise, insanın degişme ve gelişme zaruretinden haberdar olmadığı için, kendisine
değişme kapısını kapatarak en büyük zararı verdiğinin farkında olmadığı için böyle söylüyordur. Bunu söylerken de, kendi şah-
siyetini koruduğu, aslanlar gibi kendisini savunduğu ve engellere karşı direndiği inancı ile bunu yapar. Alıştığı tarzın rahatlattığı
atmosferi terk etmez. Konforuna hizmet eden her şeye bırakmamacasına sarılır. Değişim zordur, sancılıdır, emek ister, ideal ister, sabır ve gayret ister. Değişmem demek ise kolaydır ve kolaya kaçanların sığındığı kaledir. Oysa kendisini değişime sevk eden her şeye dualarla, teşekkürlerle sarılmak, ben de eksik ya da yanlış gördüğünüz bir şey varsa lütfen söyleyin denmesi, insan olma ve insan kalabilme derdi olanların tercihidir. Değişim
Allah'ın bir rahmeti bereketidir. Değişemem demek "Ben öğrenmeye kapalıyım" demektir ki, bir musibettir, karanlığa kendisi
mahkûm etmek demektir.