Kitaptaki insanlarla bağ kurmak için benzer hikayelere sahip olmanız şart değil. İnsansanız, istemsizce hissediyorsunuz. Efsun ablayı, Hülya’yı, Adnan abiyi. En çokta şiir gibi konuşan Musa’yı. Şehrin en ışıklı yerlerinden değil de en dip köşelerinden anlamlandırmaya çalışıyorsunuz hayatı. Orada nefes almaya çalışanları. Önce robotlaşmış hayatımdan ne denli sıkıldığımı düşündüm, sonra Efsun ablaları. Hülyaları. Daha binlerce insanları. Her gün önünden geçip gittiğimiz, bakıpta görmek istemediğimiz, görünmez hayatlarını…