Hitler, Stalin, Gorbaçov, ekim devrimi vs. Zamanında yaşamış insanlar görüp yaşadıklarını anlatmışlar. Tanıyanların çoğu Kızıl orduya sempati duyar ama bu kitapta o zamanları yaşayanlar savaşın iğrençliğini gözler önüne seriyorlar. Biri "10 yaşından 80 yaşına kadar düzülmemiş alman kadını yoktu" diye bahseder kızıl ordudan, insan kendi gerçeğiyle yüzleşiyor bu kitapta milliyetçi duygularının gerçekleri görmesini engellediğini anlıyor, savaşta askerin insanlıktan çıkabileceğini fark ediyor. Stalin ve hitlerin Kamplarında yaşanan insanlık suçları, yahudilerin bu iki diktatör tarafından nasıl katledildiklerine ve geride kalanlara neler yapıldığına tanık oluyoruz insanların küçücük evlatlarını savaşa sürmesini, onları asker gibi yetiştirip birer katile dönüştürmeleri başka türlüsünün ise hayal edilemediği bir sistem ve anne babanın çocuğu ihbar ettiği bir dönem. Komünizmin, insanın yerine devleti koyan işleyişi, bireyin hak ve özgürlüklerini kısıtlayışı ardından gelen demokrasinin azınlığa insan muamelesi yapmaması gibi konulara da değiniyor anlatıcılar. Herkes özgürlükten bahsediyor ama devletleşme ile birlikte gelen kapitalizmin yarattığı sistemin, devletler var olduğu sürece insanın özgür olamayacağını fark edemiyor kimse.