Mrt

bak ben sana bir caddeyim üzerimden geçtiğin her sabah, bir ağacım ben sana, bir akasya, gölgemde otobüs beklediğin.
Reklam
Birleşince kısa devre yapan parmak uçlarımız öldü önce. sonra yeşil öldü benim için sonra kahverengi. sonra ilk öpüştüğümüz yeri kalbinden bıçakladılar. on iki yıl geçti susmak ne kısaymış. sen böyle ne güzel sonsuza kadar susalım diyorsun. sonsuzluk bir gün herkesle konuşur sevgilim bunu da biliyorsun. sen gittin ve herkes ölmeye başladı"
Asıl, bizim aramızda güzeldir hasret Ve asıl biz biliriz kederi...

Reader Follow Recommendations

See All
Naftalinledim bende kalan yün kazağını söylemiş miydim size naftalin ki güvelere karşı kullandığı kimyasal silahıdır anıların
Bir o gülüşü kaldı Şimdi duvarımda Görmeye ömrümü adak sunduğum Bir o gülüşü.. Çın çın Sesi yüreğimin kıyılarını döven Üşüdükçe anısıyla ısındığım.
Reklam
Yokluğundan ders almamış bir acemi aşığınım Ellerince verilmiş tasdikname sayıyorum Cikmayan kalp lekelerimi. Şimdi çok daha iyi anlıyorum ki Senden mezun olunmuyor. Senden mezun olmak İşsiz kalmaktir.
“Tamam, dedi, bildim seni. Bulmak kalıyor geriye. Bilmem bana ne zaman geleceksin? Ama muhakkak ki çöllerden geleceksin.”
Sen suretsin o asıl. Sen fersin O mana. Sen bedensin o ruh. Sen gurbetsin O yurt. Sen parçasın o bütün. Sen gölgesin O ışık.
Şimdi tekrar ne yapsam dedirtme bana yarabbi taşınacak suyu göster,kırılacak odunu kaldı bu silinmez yaşamak suçu üzerimde bileyim hangi suyun sakasıyım ya rabbelalemin tütmesi gereken ocak nerde?
Uyuyorsun şimdi. Ya da uyuyacaksın birazdan. Uyu kuzum. Ama bir taraftan da beni dinle. İkisini birden nasıl yapayım deme, yaparsın sen. Senden önce sevdiğim kadın uyurken bile dinlermiş beni. Her ağladığımda yatağından fırlayıp kucaklar, öper, emzirir, tekrar uyutana kadar başımda beklermiş. Annemmiş..
Reklam
Bilerek mi yanına almadın giderken başının yastıkta bıraktığı çukuru Güveniyordum oysa ben sevgimize vapur iskelesi ya da tren istasyonundaki saatin doğruluğu kadar Beni senin gibi bir de annem terketmişti ki göbeğimde durur onun yokluğundan bana kalan çukur
O bir çay istemişti, trenin içinde biz tren yolcusuyduk, çölün içinde ben yalnız kalmıştım, senin içinde oysa kaç kişinin yerine sevmiştim seni! aşkı geçtik, gözlerini açabilirsin
Dünya ne ki sevgilim, Benim sana yaptığım kubbe yanında? Düşsün, olsun, bırak, içinde yıldızlar patlıyor. Kolaydır inanmak kadar inanmamak da. İster sal kendini dünyaya, ister kal yanımda Her şeyden öte öyle sevdim ki ben seni Yoluna baş koymak diyoruz Biz barbarlar buna
ne çok melek var yüzünde, tebessümün için binlercesi çalışıyor olmalı.
Sen İsâ’sın, ben kuşunum; sen çamurdan bir kuş yaptın Bana bir nefes üflersen bak nasıl gökte uçarım!