“Dertsiz adam, diyeceksiniz, sahiden dertsizdir. Ne düşünüyor bu belli belirsiz güler yüzüyle şu adamcağız, diyebilirsiniz, siz de benim gibi, meraklısınızdır. Ah bu insan yüzleri! Her şeyimizi bağladığımız, durmadan yanıldığımız, istediğimiz kadar bol hasletler, adilikler, iyilikler, kötülükler, delilikler, akıllılıklar, sevdalar yüklediğimiz insan yüzleri! Yanılsak da zararı yok! Bu yüze olmazsa ötekisine yükleriz saydıklarımızı. Yanılmamız muayyen bir insan içindir, insanlar için değil. O halde yanılmıyor sayılırız.”
Ahh Nur Yaramaz ... Yarım kalanları ne güzel anlatmışsınız. Çoğu cümlenin altını çizdim. Yaşanmış olaylar, yaşanmış daha doğrusu yaşanamamış aşklar... Kendinizden bir parçayla mutlaka karşılaşabilirsiniz bu kitapta okumaya değer
“Ve o zamandan beri, sorumluluğu arttı, diğerlerinin suçlarını üstlendi, o da diğerleri kadar suçludur, onlardan daha suçludur çünkü adaleti yerine getirmek elindeydi fakat hiçbir şey yapmadı.”
“Tek kelimeyle her şey bizi terk ederken kendimizi yeniden çocukken duyduğumuz Tanrının kollarına atarız. Ve felsefeye göre bu son yanılsamalar tamamen diğerleri kadar gerçekdışı olsalar da en azından o kadar tehlikeli değildir.”