Davranmadan düşünmeye başlamıştı artık ve düşünceler dışardan gözlenemediği için hiçbir şey yapmıyor izlenimi veriyordu etrafındakilere. Yakınları endişelenmeye başlamıştı ama o bunu çok umursamıyordu. Bildiği her şeyi unutmaya başlamıştı. Bilmediklerini de bundan sonra hiç öğrenemeyecekti. Günün büyük kısmında çekyatın üzerinde oturup gözleri yarı aralık çıplak duvara bakıyordu sadece. Aslında büyük bir mücadele içindeydi ama dışardan anlaşılamıyordu. Problemin kaynağını bulmuştu. Lanet koalaları düşünmeden bir saat geçirebildiğinde her şeyin yoluna gireceğinden de emindi. Ama.. Sahi koalalar o ağaçtan hiç inmezler mi?
"Ah o gemide ben de olsaydım eğer
Mızrağı sallardım aştot’a kadar
Belki gider çirkin bir faşiste değer
Belki de bir masumun tam kafasına.
Ama savaş böyleymiş bazen siviller
ölebilirlermiş devlet uğruna."