"Eğer direnişe silahla destek olamazsam; kalemim ve mürekkebim direniş ve mukavemet yolunda silahımdır."
Uzun zamandır tek kişilik karanlık bir hücrede yaşıyorum. O kadar uzun zaman ki artık senelerini saymakta acizim...
Tek kişilik karanlık hücreye konulmadan tam altı ay boyunca soruşturma merkezlerinde dolaştırıldım. Bu merkezlerde ölümü gördüm... Ölümle konuştum... O da benimle konuştu... Çok defa ölüme dokundum... Fakat el-Kahhår olan Allah'ın yardımıyla ölüme galip geldim...
Siyonistler tarafından tutuklanmadan önce hayatımın en güzel yıllarını geçirdim. Başım dik ve yükseklerdeydi.
Mescid-i Aksa'nın kandillerinin yakılacağı yağın Filistin'e, özgür savaşçıların toprağına, gelmesi çok yakındır...
Aydınlık yarınlar yakındır. Siyonistlerin, Allah'ın mübarek kıldığı Mescid-i Aksa'dan gitmeleri yakındır. Filistin'in emperyalizmden, İşgalden ve zulümden özgürlüğüne kavuşacağı günler çok daha yakındır.
Abdullah el-Bergûsi
Filistin de çocukların, kadınların, vahşice katledildiği bugünlerde bir direniş mücadelesini okumak. Neler yaşadıklarını, nasıl yollardan geçtiklerini okumak. Sanırım Filistin davası herkesin(vicdan sahibi olan) susup bir iç çektiği, derin üzüntülere boğulduğumuz bir dava. Ve umuyorum ki zafer Müslümanların olur.