Kitabın adı her ne kadar da veronika ölmek istiyor olsa da aslında ölümden bir o kadar da korkuyor ve insanları, yaşamı gördükçe ölümden daha çok uzaklaşıyor. İntihar girişimi sonrası aldığı hasarın ona sadece sayılı günler bıraktığı söylenip ölümle daima burun buruna getiriliyor.
''Kendi dünyasında yaşayan herkes delidir. Şizofrenler, psikopatlar, manyaklar. Yani başkalarından farklı olanlar.'' kitabın ana fikrine değinen en iyi sözlerden biri.
Veronika çok güzel alımlı ve genç bir kadın fakat bir şeylerin eksik olmasından daima şikayet eden biri belki hayatındaki tek bağlayıcı piyano çalmasıdır. çok iyi piyano çalmasına rağmen bu yeteneğini hiç devam ettirememiş ve hayatının hiçbir yerine konduramadığı villetede en iyi duyguları ile çalma fırsatı bulmuştur. Aslında Veronika yaşamak istiyor ama hayata nasıl bakacağını bilmiyor. Birşeylerdrn zevk almayı, mutlu olmayı başaramıyor, ölümü kaçış, çare olarak görüyor.
Onun yaşam öyküsü ile educard' ın yaşam öyküsü birbirine çok benzerdir. Educard'ı villeteye düşüren şizofrenilik istediği, sevdiği alanda ilerlemenin engellendiğiydi. Kitap ana hatlarıyla deli ve deli olaraj nitelendirilen bütün insanların aslında çok daha farkı fikirlere sahip olduğunu anlatır. Kitap ölüm ve yaşamın ne kadar iç içe olduğunun somut kanıtıdır. Çok fazla güzel ve etkili alıntısı olan bir kitaptır.
Kitap son derece sürükleyici, düşündürücü, imgelere ve kısa sözlere yer verme açısından tatmin edecek şekilde yazılmış.
Simyacı' nın yazarından yine efsane bir yapıt herkese iyi okumalar