Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kader Karabatak

Kader Karabatak
@Kaderkrbtk
Psikolojik Danışman
Ankara
10 okur puanı
Şubat 2024 tarihinde katıldı
"Gördüler ama görmediler. Biliyor ama bilmiyorlardı. Aptallık onları koruyordu."
Reklam
"Dünyayı tanıdıkça hoşnutsuzluğum daha da artıyor; her geçen gün insan karakterinin tutarsızlığına ve akıllı, duygulu görünenlere bile güvenilmeyeceğine olan inancım güçleniyor."
Sayfa 141Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Mustafa Kemal’i gördüm düşümde, “daha” diyordu. Uğruna şehit olasım geldi hemen, “sabaha” diyordu. Al bir kalpak giymişti al, Al bir ata binmişti al, ‘Zafer ırak mı?’ dedim, “Aha”, diyordu. Fazıl Hüsnü DAĞLARCA(1914-2008)
Sayfa 251Kitabı okudu
Sarışın bir kurda benziyordu, Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı. Yürüdü uçurumun başına kadar; Eğildi, durdu. Bıraksalar; İnce, uzun bacakları üstünde yaylanacak, Ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak, Kocatepe'den Afyon Ovası'na atlayacaktı. "Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz'dir, İleri!" Kuvayı Milliye Destanı - Nazım Hikmet Ran
Sayfa 200Kitabı okudu
Reklam
Bir gemi yanaştı Samsun'a karşı, Selam durdu kayığı, çaparası, takası, Selam durdu tayfası. Samsun limanına bu gemiden atılan, Demir değil; Sarılan anayurda , Kemal Paşa'nın kollarıydı. Cahit Külebi(1917-1979)
"Bu dünyada nereye gitsen doğanın güzelliği ve insanoğlunun zalimliği karşına çıkıyordu."
Sayfa 378Kitabı okudu
"Her insan kendi hayatının başrolünde oynuyor."
Sayfa 349Kitabı okudu
"İnsan en güç anda bile kendine bir umut yaratmak istiyor. Bir çıkış noktası bulmak için kıvranıyor."
Sayfa 314Kitabı okudu
"Her bir insanın hikayesi, bizi kendi başımızdan geçen olaylar kadar ilgilendirirdi. Yeter ki kendi gerçekliği içinde kavransın. Her hikaye, sonuçta insan varoluşunun bir hikayesi değil miydi ve akıp giden hayatın?"
Sayfa 217Kitabı okudu
Reklam
" Çeşitli amaçlar peşinde, çeşitli kaygılarla akıp gidiyordu hayat ama kimse kimsenin hikayesini bilmiyordu."
Sayfa 216Kitabı okudu
"Zaten bir çok Türk evinde böyle bir suskunluk vardı, geçmiş konuşulmazdı. Sanki o korkunç olaylardan söz etmek, her şeyi yeniden başlatacak gibi..."
Sayfa 152Kitabı okudu
-Aramızdaki temel fark ne biliyor musun? Sen insanlara baktığın zaman üniformalar, bayraklar ve din görüyorsun! - Peki sen ne görüyorsun bakalım? - İnsan, sadece insan. Seven, acı çeken, acıkan, üşüyen, korkan bir insan.
Sayfa 128Kitabı okudu
"Her evin bir sırrı, bir hikayesi vardı."
Sayfa 124Kitabı okudu
"Bu dünyada sana kötülük yapmak isteyen insanlar çıkacak karşına ama unutma ki iyilik yapmak isteyenler de çıkacak. Kimi insanın yüreği karanlık, kiminin ki aydınlıktır.Geceyle gündüz gibi! Dünyanın kötülerle dolu olduğunu düşünüp küsme, herkesin iyi olduğunu düşünüp hayal kırıklığına uğrama! Kendini koru kızım insanlara karşı kendini koru!"
"Düşüncelerimi hayatın gerçekliği mi belirliyordu, benim ruh halim mi ? Ama zaten bu ikisi birbiriyle ilişkili değil miydi? O zaman düşüncemi önce geliyor, algılama mı? Yoksa, düşünmek ve algılamak arasında başka bir bağlantımı vardı? Öncelik-sonralık meselesini aşan bir bağlantı."
Reklam
"Tanzimat ve diğer reformist hareketlerle beraber, kadın birdenbire belli haklara kavuşmuş, eğitim imkanlarından yararlanma şansına erişmiştir.Bu dönem mücadelemizin başlangıcıdır. Cumhuriyetin ilanı ile beraber kadının adı konmuştur. Kadın yüzyıllar boyunca görünmez bir varlıkken perdenin arkasından çıkmış; Meclis'te, üniversitede, şantiyede, sahnede, uçakta, ameliyatta yerini almış meydanları doldurmuştur. Mustafa Kemal'in ifade ettiği gibi "Cumhuriyetin temeli kültür iken, bu temeli sağlayacak olan kadın ve erkek eşit değilse bu medeniyetin ilerlemesi mümkün değildir." Bugün biz ülkemizde oy alıp verebiliyorsak,kanun nezdinde eşit, tek ve hür yaşayabiliyorsak cumhuriyetimizin ilk yıllarından itibaren verilen amansız mücadelenin sayesindedir. Hiçbir hak gümüş tepsi üzerinde, kolay bir şekilde kazanılmamıştır."
"Bana tüm dünyayı bağışlasalar bile dünya işlerine artık karışmayacağım... Artık aklım fikrim bu dünyadan kurtulmakta... Hiç kimseye kötülük etmiyorum, hiç kimse için kötü söylemiyorum,kötü düşünmüyorum, herkesin iyiliğini istiyorum. Bir insanın yaşayabilmesi için bu yetmiyorsa yemin ederim ki yaşamakta gözüm yok."
Sayfa 142Kitabı okudu
"Utopialılar aklı başında insanların, yıldızlar ve Güneş dururken, bir incinin ya da bir elmasın cılız pırıltısına düşkünlüklerine şaşarlar.Bir koyunun sırtında taşıdığı yünün en incesinden yapılmış giysiler giyiyor diye bir insanın daha soylu, daha değerli olacağını sanması deliliktir onlar için.Kendiliğinden hiç de yararlı olmayan altına neden bu kadar değer verildiğini, insanın dilediği gibi kullandığı bir nesnenin nasıl insandan daha üstün sayılabileceğini anlamıyorlardı."
"Krallar yalnız savaşı düşünürler,bense bu sanatları ne anlarım ne de anlamak isterim. Yalnız barışa yararlı sanatlar kralların pek umrunda değildir.İş yeni ülkeler kazanmaya geldi mi bütün yollar iyidir onlar için. Din, İman, akıl dinlemezler; ne günaha girmekten çekinirler ne kan dökmekten. Buna karşılık kazandıkları memleketlerin halkını iyi yönetmekle pek uğraşmazlar. Kralların danıştığı insanlara gelince bunların bir kısmı ağızlarını açmaz çünkü söyleyecek sözleri yoktur,kendileri akıl danışmak durumundadır.Bir kısmınınsa akılları erer, işe yarayacaklarını da bilirler ama her zaman gözde olan yetkilinin düşüncesini paylaşırlar, ortaya attığı budalılıkları alkışlarlar. Bütün bu aşağılık asalakların tek kaygısı yüz karası bir dalkavuklukla kralın tuttuğu adamın desteğini kazanmaktır. Bir diğer kısmı da kendilerini beğenmiş kişilerdir yalnız kendi düşüncelerine değer verir, kimseyi dinlemezler."
"Her gün yüz kere kendime iç ve dış hayatımın yaşayan ya da ölmüş diğer insanların emeklerine bağlı olduğunu, şimdiye dek aldıklarım ve almaya devam ettiklerim kadar verebilmek için gayret göstermem gerektiğini hatırlatıyorum. " ( Albert Einstein (1879-1955)
Sayfa 175Kitabı okudu
"İyi olun, zira karşılaştığınız herkes zorlu bir savaş veriyor." İskenderiyeli Phılo ( M.Ö. 20-M.S 50 civarı)
Sayfa 104Kitabı okudu
Reklam
"Bitirdim ben... Koydum lavtamı bir kenara. Mor üçgüller arasında, Gölgeler asılı durdukça, Şakımak da sona erdi, şarkılarda. Bitirdim ben... Koydum lavtamı kenara. Eskiden bülbüller gibi erken, Çiy düşmüş çalılarda öterken, Kestim artık sesimi. Yorgun bir ketenkuşuyum şimdi. Dudağımda ki ezgiler bitti, Öttüğüm zamanlar geçip gitti. Bitirdim ben... Koydum lavtamı bir kenara."
Sayfa 402Kitabı okudu
Zaten hayatımız tamamen zannetmekten ibaret değil midir? Dünyada ne hakkında emin olabiliriz? Kendimizi sağlıklı zannederiz, bir gün, senelerden beri müthiş bir illete tutulduğumuzu öğreniriz. Geleceğimizi güvende zannederiz, o anda mahvoluruz, harap oluruz… Dostlarımızı sadık zannederiz… Velhasıl hep zannederiz, sadece zannederiz… Zaten bütün insanların hayatları yalnızca zannetmek üzerine kurulmuş değil midir?”