"İnanarak dinlememizi güçleştiriyorlar. İnsan her sözü kuşkuyla karşılıyor artık. Gerçekle düşler birbirine karışıyor; yalanın nerede bittiğini anlayamıyoruz. Tutunacak bir dalımız kalmıyor. Tutunamıyoruz."
Artık gerçekleri görmemezlik edemezdi. Olgular meydandaydı. Yavaş yavaş anlıyordu her şeyi. Yanlış bir iş yaptıysa, cehaleti yüzündendi bu. Ve geçmişte yaptığı yanlışlardan duyduğu utanç, gelecekte yaşayacağı olayların korkusından büyük değildi.