Faruk Kurtbaş

Faruk Kurtbaş
@Kafkas71
Osmanlılarla Safeviler ,şimdiye kadar öneminin üzerinde tam olarak durulmamış olsa da, 16.yüzyıl boyunca siyasi,dini ve kültürel söylem boyutu ile teşkilatlanma yapıları bakımından birbirlerini derinden etkiledi. Osmanlı ve Safevi mirası 20. yüzyılda Türk ve İran Ulus devletlerinin kendi kimliklerinin oluşturulmasında önemli bir rol oynadı. her iki örnekte de sekülerizme Ve kadim Türk ve İran tarihlerine vurgu yapan paradigmayı, merkezinde modern Ulus devletlerinin öncülü olarak Osmanlı ve Safevi imparatorluklarının bulunduğu anlatılar izledi...(sayfa:233)
Sayfa 233 - 2.BaskıKitabı okudu
Reklam
Her iktidar seçkini, alacağı kararlarda diğer iktidar seçkinlerini hesaba katmak zorundadır.İktidar seçkinlerini "iktidar seçkinleri" yapan bir özellikleri de, bu kimselerin sadece savaş ve barış ile ilgili temel kararlar alabilen kimseler olması değil, diğer hiyerarşilerdeki seçkinlerce herhangi önemli bir karar alınırken bile, bu seçkinlerce hesaba katılmalarını gerektirecek bir ağırlık taşımalarıdır.
Sayfa 530Kitabı okudu
Dünyada açıkyüreklilikten zor ve övmeden kolay bir şey yoktur.Açıkyüreklilikle yüzde bir değerinde bile olsa,bir nota falsolu oldu mu,uyumsuzluk hemen farkedilir; övmede ise baştan sona bütün notalar falsolu bile olsa,yine de kulağa hoş gelir,zevkle dinlenir. Övgü ne kadar kaba olursa olsun, yine de en azından yarısı övülene gerçek gibi gelir ve bu toplumun her katmanında böyledir"
Sayfa 595Kitabı okudu

Reader Follow Recommendations

See All
Türk askerinin Trablusgarp'tan ayrılması çok hüzünlü olmuştur.Yerli halk Türk askerinin kendilerine bırakıp gitmemesi için adeta yalvarmıştır Halil Paşa (Kut) hatıralarında Trablusgarp halkının vefasını şu şekilde dile getirmektedir: "Biz Trablus'a şehitlerimizden başka belki bir şey veremedik.Uzun hâkimiyet devirlerimizde ise belki oradan da bir şey alamadık. Ama oradan ayrılırken arkada bıraktığımız insanlar vefalı insandılar. İmparatorluğun hiçbir parçasını biz böyle şartlar içinde bırakmadık.Bıraktığımız memleket sonra da bırakacağımız memleket parçalarının hepsinden, oralarda yaşayan ve Türk olmayanların ihanet ve saldırıları altında ayrıldık. Halbuki Trablus? O biz ayrılırken bizimle beraber ağladı."
Avucunuzu yalarsınız siz!Shillerin temiz yürekli insanları da böyledir: son dakikaya dek insanı hep tavus kuşları ile süslerler, kötülüğü akıllarına bile getirmezler; madalyonun öbür yüzünü önceden sezinleseler bile, söylemeleri gereken gerçek sözleri önceden hiçbir şekilde ağızlarından kaçırmak istemezler; bunu düşünmek bile onları incitir; tavus tüyleriyle süsledikleri kişi gelip de kendilerini burunlarından yakalayana dek, elleriyle yüzlerini örtüp gerçeği görmek istemezler.
Reklam
O Dunya ki, yavan ekmek yer,ama ruhunu pazara çıkarmaz;rahatlık uğruna manevi özgürlüklerinden vazgeçmez!
..."Bir mumdur İvan Afanasyeviç Tanrı'nın önünde damla damla eriyen bir mum!..."
yamyamlık geleneği...
Yamyamlık uygulayan çoğu Kuzey Amerikalı yerli toplumların aksine Tan kawalar, insanlara herhangi bir dini sebep ya da törensel amaç olmadan yemiştir. İnsan etini bariz bir keyifle tüketmeleri yakınlarındaki kabileler için saldırgan caydı sıkı bir biçimde gerçekleşen tutsak ele geçirmek için yapılan Tankawa akınları o kadar tehditkar bir vaziyet almıştıki 1862 yılında birbirinden farklı altı kabileden oluşan bir koalisyon Tankawa'nın bu iğrençliğine dayanamayıp onlara saldırarak halkın yarısını öldürmüştür.
Sayfa 140Kitabı okudu
İçindeki bütün yıkıntılara,bütün kederlere rağmen başını yere eğmek istemiyordu.Matemini ortaya vurmadan tek başına yüklenecek ve yeni bir hayata doğru yürüyecekti.
Sayfa 228Kitabı okudu
Lukacs,destanın kural koyucu çocukluğuna karşın,romanı olgunlaşmış bir erkeklik biçimi olarak görür.
Reklam
Mussolini bütün bu fetih ve şeref hülyalara arasında İtalyanlar'ın duaları bakımından zayıf savaşçı projelerine uygun olmayan bir halk olmalarına üzülüyordu Aralık'taki Büyük FaşistKonseyi toplantısında bir gün bütün gitarlar, mandolinler, kemanlar,orglarını bir kenara süpürüp atmak için birliklerini Napoli'ye göndereceğini söylemiştir.
Sayfa 344Kitabı okudu
Sömürücü kurumlar,doğaları gereği, sömürülebilecek zenginlik üretmelidir.
Sayfa 120Kitabı okudu
Meğer büyümek zamanla değil mekânla ilgili bir kavrammış.
XVI. yüzyıl başında,boyar Roman Yur'yeviç Zacharin,sarayda ehemmiyetli bir mevki işgal etmişti;işte bu zattan "Romanov"lar ailesi türedi.
Sayfa 229Kitabı okudu
Başarılı bir istihbarat süreci için, istihbaratçı;dürüstlük yani Analitik yargılarında profesyonel bir duruş sergilemelidir.İstihbaratçı, politikacı veya karar alıcı değildir. Görevini dürüstlükle yapması; mümkün olduğunca objektif olmasına, analizlerini dar bir ideolojik zemine sıkıştırmamasına bağlıdır.
12 Eylül 1980 sonrası açılan MHP ve Ülkücü kuruluşlar davası başta olmak üzere bir çok sol örgütle ilgili davalarda dönemin savcıları ve 12 Eylül darbecilerinin yayınladığı "anarşi raporlarında" kaynak olarak Aydınlık gazetesi gösterilmiştir. 12 Eylül mahkemelerinde yargılanan TİKP'liler yaptıkları savunmada 12 Eylül darbesini destekleyerek kendilerinin devlete yardımcı olduklarını bu yüzden serbest bırakılmalarını istemişlerdir.
Reklam
İctimâi hareketler sınıfların mücadelesine müsteniddir.
Sayfa 362Kitabı okudu
Bazen gerçekten,ikisi aynı anda ve iç içe geçmiş bir hâlde var olsa bile,ön-milliyetçilik ile milliyetçiliğin hiç çalışmadığını anlayabiliriz.
Daha bir gün önceden,ilk gelenin ben olacağımı biliyordum. Ama mesele bu değildi artık.
RÜYA KAPISI Açık bırak rüyalarının kapısını Uykunun tam içinde Gecenin tam üçünde Kapı çaldırma bana.
"Avrupa" ,Londra'da, Edirne'yi Bulgaristan'a verme kararı almıştı,buna rağmen, Türkler bu şehri aldılar ve ellerinde tuttular.
Sayfa 565Kitabı okudu
Bence de Sevr çok az geciktirilmiş bir ölümdü. Yalnızca askeri (mikroskobik Ordu cuk) ve mali hükümlere dikkatle bakmak, bu gerçeği bize anlatmaya yeter. Amaç, Türkiye'nin ölümünü fazla gürültü patırtı çıkarmadan Türklerden gelecek hiç umudu kalmamışların can havliyle direnişine yol açmadan gerçekleştirmekti.
Sayfa 119Kitabı okudu
Reklam
SİTEM Solup sararıp gönül Türk Türk'e verip gönül Bilirsen,garip gönül Umduğuna küsüptür. ..... ...... Toplayıp divan eyler, Büyütüp civan eyler, Kerkük,her civanına Günde min şirvan eyler! Dilince öten olam Bacanda tüten olam Kıbrıs,tavrı vatandı, Men bala vatan olam.
Edebiyattan ve hayattan biraz olsun haberli olduğu için, taşra gecesinde Avrupa'dan dönmüş bir yalnız mühendisin içkiyle savunacağını kestirebiliyordu.
Sayfa 161Kitabı okudu
Bizi "Türk siyaseti" yapmış olmakla itham edenlere pek kesin bir dille bildiririm ki, biz Türk siyaseti değil; Osmanlı topluluğu siyaseti yaptık Eğer "adem-i merkeziyetle idare" prensibini kabul etseydik, İttihat ve Terakki Cemiyeti o zaman "Türk siyaseti" yapmaya mecbur olacak ve özerkliğe kavuşan bütün memleketler arasında, yalnızca Türklerin oturdukları vilayetlerde Türkler için özerklik vermeye kalkacaktık Dolayısıyla "adem-i merkeziyet ile idare taraftarlarının Türk unsuruna mensup olanları,gerçekte Türk siyaseti takip edeceklerdi.Bizler ise,Osmanlı toplululuğu siyaseti takip ettiğimiz den dolayı,merkezin yani imparatorluk hükümetinin vilayetler üzerindeki nüfuzunu azaltmamakla beraber, mahalli idarelere geniş yetkiler vermeyi ve orduyu ikiye bölmemeli esas ilke edindik.
Sayfa 373Kitabı okudu
Bir yere girerken hep şöyle düşünüyorum: "içeride bir budala olduğumu sanacaklar, ama akıllıyım ben, bunu anlayamayacak lar..."
Sayfa 93 - Prens MişkinKitabı okudu