Gülçin

Gülçin
@Kahveekitaplar
Sıkı Okur
Hiçbir şey, hiçbir şeyin işareti olmadığı gibi, her şey her şeyin işareti de olabilirdi.
343 syf.
8/10 puan verdi
·
30 saatte okudu
Eğitimsizlik...
Ay benimle olduktan sonra, yıldız kiminle olursa olsun! "Okulsuz memleketin mağaradan ayırdı yoktur..." "Yılanı , çiyanı yiyorlar adları gene de Hacı Leylek oluyor ! Durana isimli köylünün kızı Asiye’yi okula göndermek istememesiyle başlayan roman, bir köy öğretmeninin mevcut zihniyeti değiştirme mücadelesini konu alır. Bu konudaki temel sorun karma eğitim kavramıdır. Gerçekten de Durana, oğlunu okula göndermesine rağmen kızını okula göndermeyi reddediyor; Dolayısıyla onun ana muhalefeti eğitim değil, karma eğitimdir. Öğretmenin her zorluğu yaşamasına rağmen asla davasından vazgeçmemesidir.Durana gibi binlerce okuma karşıttı hala günümüzde de olsa da kız çocuklarımız artık bu eğitimden yoksun değiller. Türkiye’nin binlerce köyünden biridir Damalı. Tıpkı diğerleri gibi, bu köyün muhtarı, bekçisi, eğitmeni, arlısı arsızı, her bir şeyi vardır. Tabii, bir de öğretmeni… O eğitim ordusunun neferlerinden biridir. Yemede içmede, gezmede tozmada değildir gözü. Dünyaya doymadan, güzel evler, temiz sular, bakımlı çocuklar, çocukları uysallaştırmayan okullar görmeden ölürüm diye korkmaktadır. Köylere aydınlığı götürme savaşında yenilmekten bir de… Gel gör ki, bu uğurdaki mücadelesi çetin geçer Öğretmen’in. Verdiği savaşta köylüyü yanına alıp, haksızlığın, yolsuzluğun karşısında durdukça, doğruları söyledikçe yerinden edilir. Dahası, çok sevdiği mesleğinden. Ama Öğretmen yılmaz. Işığını saça saça o köy senin, bu köy benim dolanır. Böyle böyle, yolu Onuncu Köy’e düşer. Burada da onu benzer bir mücadele beklemektedir.Tam bir Anadolu Hikayesi ve şivesi ile ilerleyen kitaba hazır mısınız ?
Onuncu Köy
Onuncu KöyFakir Baykurt · Literatür Yayıncılık · 20101,134 okunma
Reklam
260 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Bulanımmm
Saat üç. Bir şey yapmak isterseniz, bu saat ya çok geç ya çok erkendir. Öğleden sonra acayip bir an. Birini sevmeye koyulmak başlı başına bir iş, bir girişimdir. Güç ister, yürek ister, körlük ister... Düşünmek istemiyorum. Düşünmek istemediğimi düşünüyorum. Düşünmek istemediğimi düşünmemem gerek. İnsanın gizlisi saklısı olurmuş, ruh hali değişirmiş, bazı duygular anlatılmazmış... Bulantı, 20. yüzyılın en etkili düşünürlerinden Jean-Paul Sartre’ın ilk romanı. Bireyin kökten özgürlüğünü vurgulayan varoluşçu akımını anlatan kitap. Günlük biçiminde yazdığı bu kitabında, romanın kahramanı Roquentin’in dünya karşısında duyduğu tiksintiyi anlatıyordu. Bu tiksinti yalnızca dış dünyaya değil, Roquentin’in kendi bedenine de yönelikti. “Varoluş”la yüz yüze gelen Roquentin’in geçirdiği değişimi anlatır. Kitabın başından sonuna kadar bulanım geçiren bir adamın içindeki o kaosu ,duygu değişimlerini ,bitmek tükenmeyen kendinden tiksinmeyi anlatıyor.Kitabın başında" Her şeyi kitapdan öğrendim "derken kitabın sonlarına doğru "Her şeyi hayattan öğrendim"diyor. Karakterimiz kendiyle çelişirken ruhsal durumu hep bir bulanım ve tiksinme içinde. Karakterin ruhsal çöküşüne hazır mısınız?
Bulantı
BulantıJean-Paul Sartre · Can Yayınları · 202123,1bin okunma
637 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Bireysel vicdannn...
*Beklediği ve olması gerektiğini düşündüğü şeyin, beklediği ve olması gerektiği gibi olmadığını hissediyordu sürekli olarak. İnsanların soylular ve diğerleri diye ayrıldığı bir dönemde, sözde soyluların yaşayışlarından etkilenip, içindeki sesi susturup onlara benzeyen bir adamın ruhsal bir dirilişi anlatılmaktadır. Bireysel vicdanın uyanışını anlatırken hukuk sisteminin adaletsizliğini, imkânsız bir aşk öyküsünü resmederken Hıristiyanlığın kalıplaşmış yanlışlarını ele alan Diriliş, Tolstoy'un hem bireyi hem toplumu eleştirdiği en acımasız romanıdır. Nehlüdov karakterinin bedensel zevki uğruna işlediği bir hata ve yıllar sonra yüzleştiği bu hata karşısında ruhunu kötülüklerden arındırma yolunda sarf ettiği çabayı anlatır.
Diriliş
DirilişLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202117,6bin okunma