NuRu

408 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Madam Bovary sevgisizlik üzerine kurulan bir yaşamın iletişimsizlik, anlayışsızlık, farklı hayatlara özenti ile devam ettiğinde hangi yollarla, nerelere gittiğini gözümüze soka soka gösteriyor. Bir de yanlışı yanlış ile kapatmaya çalışmanın çıkmazlığını.. Psiko tahlil ile yoğrulmuş anlatılarda olayların başlangıcına dikkat ettiniz mi? Hep çocukluğa dayanıyor. Charles'ın çocukluğunu anımsayalım. Ruh hali çok düzgün olmayan bir ailede, çok geç okula gönderilerek,akran zorbalığı ile büyüyerek, omzuna yüklenen başarı beklentisi ile baskıya alınarak ve en sonunda kendisinden yaşça çok büyük bir dul ile evlendirilerek adam zaten iyice kapalı kutuya dönüyor. Bu insandan ne kadar sağlıklı bir iletişim beklenebilir. Sonra Emma. Annesi ve erkek kardeşini kaybetmiş, yaşlı babası ile yaşayan, lükse özenen, ihtiraslı bir kadın. Bir erkekde aradığını nasıl bulabilir. Bu romanda herkes suçlu. Kitabın sonunda beni en çok üzen karakter Berthe oldu.. *Hiçbir şey aramak çabasına değmezdi zaten,her şey yalandı.Her gülümseme bir sıkıntı esnemesi, her sevinç bir lanet saklardı.Her zevkin altında bir tiksinti gizliydi.En iyi öpüşler bile daha yüce, ama gerçekleştirilmez bir şehvet arzusundan başka bir şey bırakmazdı dudaklarımızda..
Madam Bovary
Madam BovaryGustave Flaubert · Can Yayınları · 202233,5bin okunma
Reklam
234 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Eser Fransa 'da sergilendiğinde bir arkadaşı Alexandre Dumas'a (baba) eserin şahane olmuş diye iltifat ediyor. Dumas arkadaşına "benim eserim değil, eserimin eseri" sözleriyle cevap veriyor. Kitap Paris'te yaşayan ve para karşılığı günü birlik ilişkiler içinde olan güzeller güzeli Marguerite ile genç ve soylu bir delikanlı olan Armand arasında geçen, duygu yüklü, dolu dolu bir aşkı anlatmasının yanı sıra, farklı şartlar altında yaşanan hayatlara, toplumsal önyargılara, değersizleştirilmeye,baskıya, bazı durumlar hakkında hem yoğun eleştiride bulunan, hem de o hayatın içerisine onur veren olarak girmeye çalıp , ego tatmini yapan insanlara verdiği mesajlar ile ön plana çıkıyor. Kadın karakter yaşam tarzı nedeniyle etrafın ona nasıl baktığını şu sözleriyle özetliyor : -Bizim de bir yüreğimizin olması yasaktır,yoksa yuhalanırız,bizd duyulan güven yıkılıverir.Kendi kendimizin değilizdir artık.Birer yaratık değil, Birer nesneyizdir.Onurlarında ilk yeri, saygılarında son yeri tutarız. Verdiği mesajları çok doğru bulduğum, akıcı ve sade bir okuma idi. Son cümlesi ile vuruşunu yapıp kapağını kapattırdı. "Günahın savunucusu değilim ama duasını duyduğum her yerde, soylu acının yankısı olacağım."
Kamelyalı Kadın
Kamelyalı KadınAlexandre Dumas (fils) · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201917,8bin okunma
312 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Ödül yağmuruna tutulmuş, filmi çekilmiş, 38 dile çevrilmiş bu eserde beklediğim güçlü, gümbür gümbür anlatımı bulamadım maalesef. İngiliz Hasta benim için zor bir okuma oldu. Kitap , savaşın insanların omzuna yüklediği yükü, değişen karakterleri, parçalanan hayatları anlatıyor fakat bunu kopuk, ağır aksak bir dil ile yapıyor. Fiillerde kullanılan zaman beni kitaba çekmekten çok, kitaptan itti diyebilirim. Duygudan yoksunluk, yapaylık hissettim. Bir kitabı eleştirebilecek edebi birikimim olmayabilir, neyse ki düşüncelerimi (bir kısmını) özgürce ifade edebilme hakkım var. Şimdilik *Acıdan korumalısın kendini. Acı nefretle atbaşı gider, bunu böyle bil. Ben hayatta bunu öğrendim.İnsanların acılarını paylaşarak hafifletebileceğini sanıyorsun ama yanılıyorsun,onlar zehrini sana akıtıyor, o zehir sonunda seni de mahvediyor..
İngiliz Hasta
İngiliz HastaMichael Ondaatje · Alfa Yayınları · 2018237 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
160 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Derken bir kitap çektim,açtım ve kalakaldım. Birkaç paragraf okudum.Sonra çöplükte altın bulmuş gibi kitabı masaya götürdüm.Cümleler sayfalarda yuvarlanıyorlardı.Duygusallıktan korkmayan birini bulmuştum sonunda.Mizah ve acı olağanüstü bir kolaylıkla iç içe geçmişti. O kitabın ilk sayfaları benim için çılgın bir mucizeydi." diyor Bukowski kitabın önsözünde. *Sokak Edebiyatını seviyorsanız, size göre bir kalem.Bukowski yi etkileyen yönüde bu sanırım. ** 2006 Ask the Dust (Aşka Sor) Hayatta değildik aslında,hayatta olmaya çok yaklaşıyor ama olamıyorduk. Güzelliği benim için çok fazlaydı,benden çok daha güzeldi. Kökleri benim köklerimden çok daha derindeydi.Beni kendime yabancılaştırıyordu. Etrafımdaki yüzlere baktım.Yüzümün onların yüzlerinden farklı olmadığını biliyordum.Kanı çekilmiş,gergin,endişeli,yitik yüzler.Köklerinden koparılıp güzel bir vazoya yerleştirilmiş çiçeklerden farksız yüzler.
Toza Sor
Toza SorJohn Fante · Parantez Yayınları · 20244,843 okunma
216 syf.
·
Puan vermedi
Yazar Fuat Sevimay sıradan, hayattan,bizden bir hikayeyi samimiyet ile sarmış sarmalamış yeşilçam tadında okuyucusuna sunmuş. Derin tahliller, örümcek ağı bir kurgu ve bir sürü problemli karakter arayan okuyuculara kesinlikle hitap etmeyen bir kitap. Ayrıca bana biraz Latife Tekin'in kalemini anımsattı. #kitapönerisi mdir. Her sayfasında burnumda tüten #Ankara seni sen olduğun için mi yoksa içinde atan kalplerimi yaşattığın için mi seviyorum bilemedim Siz,, Yaşanması gereken şeyden kaçabilir misiniz? Disiplini korku ile sağlayabilir misiniz? Yalan ile sevgiyi ayni kalpte yaşatabilir misiniz? ** SEVGİYİ HİSSETMEK. GİDENLERİN ARDINDAN ÖZLEM DUYMAK. YAŞAMAK DEDİKLERİ BUYDU DEMEK.BİR NEFES,BIR SOLUK. HİS, UMUT... Konusu; Ankara'da yaşayan Aynalı bozacı ve ailesi bazı nedenlerden dolayı İstanbul'a göç eder. Yabancısı oldukları şehir ve insanlar arasında tutunma çabaları, aileden kendi isteği ile kopanlar, istemsizce göçüp gidenler,komşular,komşuluklar...
Aynalı
AynalıFuat Sevimay · İthaki Yayınları · 2021198 okunma
Reklam
Reklam
Reklam