Eser Fransa 'da sergilendiğinde bir arkadaşı Alexandre Dumas'a (baba) eserin şahane olmuş diye iltifat ediyor. Dumas arkadaşına "benim eserim değil, eserimin eseri" sözleriyle cevap veriyor.
Kitap Paris'te yaşayan ve para karşılığı günü birlik ilişkiler içinde olan güzeller güzeli Marguerite ile genç ve soylu bir delikanlı olan Armand arasında geçen, duygu yüklü, dolu dolu bir aşkı anlatmasının yanı sıra, farklı şartlar altında yaşanan hayatlara, toplumsal önyargılara, değersizleştirilmeye,baskıya, bazı durumlar hakkında hem yoğun eleştiride bulunan, hem de o hayatın içerisine onur veren olarak girmeye çalıp , ego tatmini yapan insanlara verdiği mesajlar ile ön plana çıkıyor.
Kadın karakter yaşam tarzı nedeniyle etrafın ona nasıl baktığını şu sözleriyle özetliyor :
-Bizim de bir yüreğimizin olması yasaktır,yoksa yuhalanırız,bizd duyulan güven yıkılıverir.Kendi kendimizin değilizdir artık.Birer yaratık değil, Birer nesneyizdir.Onurlarında ilk yeri, saygılarında son yeri tutarız.
Verdiği mesajları çok doğru bulduğum, akıcı ve sade bir okuma idi.
Son cümlesi ile vuruşunu yapıp kapağını kapattırdı.
"Günahın savunucusu değilim ama duasını duyduğum her yerde, soylu acının yankısı olacağım."