Meşhur bir sözümüz vardır:Kahve Yemen’den gelir. Evet, bir zamanlar gerçekten Yemen’in kahvesi meşhurdu. Fakat muhtemelen kahve de, içinde yetiştiği ülkeye bakarak geri kaldı. Henüz başka yerlerde kahve bilinmezken, Yemen’de en güzel kahve pişiriliyor, özellikle Moha kahvesi dünyaya ün salıyordu. Bugün bile Batı’da en güzel kahvenin adı Moca’dır ki, bu kelimenin aslı Yemen’deki Moha’dan gelmedir. Nitekim Osmanlılar da kahveyle Yemen’de tanıştılar ve kahve kültürünü Avrupa’ya taşıdılar.
Şaşırmış gidiyorum bu dünyanın haline
Ömrü boşa geçirdim az kaldı zevaline
Bunca sene geçirdik hepsi birer serapmış
Bizi yedi bitirdi aldandık hayaline
Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında
Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum
Yolumun karanlığa saplanan noktasında
Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum
Yalnızlığın dili var mıdır?Bir yalnız başka bir yalnızla hangi dili konuşur? Belki bir tehlikenin ortak paydası iki yalnıza eşlik ederse orada bir kelimesiz dil oluşabilir. Bu ortak dil bir konuşmaya dönüşebilir mi? Dudaklar kelimeleri biçimlendirmekten uzak, dişler kenetli halde birbirine bakan iki kişi hangi çevirmen marifetiyle ortak bir zeminde buluşturulabilir? Yüzleri bir de yanlış anlaşılmanın aynasına tutulmuşsa? Birileri onları uyarmadıkça onlar birbirini yanlış anladığını ebediyen bilmeden öylece kalacaktır…