Korona salgınının en yoğun şekilde hissedilmeye başladığı, insanların evlerinden çıkmayarak psikolojik bir savaş da verdiği bu günlerde yine bulaşıcı bir körlük anlatan, körlük kavramının insanı ne hale getirebileceğini sade bir anlatımla sunan kitap, bana kalırsa bu dönem için biraz can sıkıcı olabilir.
Kırmızı Kedi Yayınlarının baskısında kitabın bölümlerinin ilk kelimeleri koyu renkle yazılmış, bir anlamı var mı diye baktığımda anlam veremedim, belki okumak isteyenler için bir şey ifade eder diyerek onyedi bölümün ilk ifadelerini incelememe ekliyorum.
- Sarı ışık yandı.
- Kör adama yardım teklif ettiğinde,
- Oto hırsızını evine bir polis memuru getirdi.
- Bu fikir bakanın kafasından çıkmıştı.
- Gözlerimi açmalıyım, diye düşündü doktorun karısı.
- Buralarda bir kürek ya da bel,
- Yanlış çalışan mide erken uyanır.
- Bu kadar çok körün gelmesi
- Başlangıçta, burada henüz üç-beş kör varken,
- Gözü siyah bantlı yaşlı adam,
- Ahlaksız körler koğuşundaki yasadışı kazançların
- Ahlaksızlar dört gün sonra yeniden ortaya çıktılar.
- Körlerden birine, Özgürsün, diyorlar,
- Üstlerine giysi, ayaklarına da ayakkabı buldular,
- Ailelerin yokluğundan yararlanıp
- İki gün sonra doktor,Muayenehanem ne hale geldi
- Ertesi gün, henüz yatarlarken, doktorun karısı kocasına,