Kalemin dünyası
Kalemin dünyası
@Kalemindunyasi
This text has been automatically translated from Turkish. Show Original
Bookmarks experience the most peaceful loneliness..Matematik Öğretmeni
Lisans
137 reader point
Joined on January 2023
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Yazar verem hastası olduğu için gezdiği yerleri de fotograflandırarak kitabın içinde bizlerle buluşturmuş. Hastalıkları dışında bunalım evrelerini de sayfaya döken yazar,yaşadığı 39 yılın kayda değer bir bölümünü ölmeye çalışarak geçirmiş. Yer yer veremli, alkolik ve uyuşturucu bağımlısı olmasına rağmen intihar ederek yaşamına son vermesi değer yargılarıma ters olduğu için malesef sayfalara dokunurken bile bir tabut hissini yasarcasina parmak uçlarımın soğuk ve isteksiz dokunduğunu hissettim.İsterdim ki hastalıklarından dolayı ölerek, son safhasında bile Özdemir Asaf ın hastanede ölürken röntgen kağıtlarına yazması gibi yazma tutkusundan vazgeçmeyen bir yazar olması ya da Tezer Özlü ve daha bir çok yazar gibi ölümünden dolayı zamanı olmadığı için sevenleri, arkasından onun yazdıklarını kitaplar haline getirerek yayınlanmasını.. Okudukça da insanı bunalıma iten ölüme bu kadar yakınken sitem ederek hayatına son vermesi bendeki bu kitaba olan merakımı da asla olunmaması gereken kitap listemin listede başı çekerek noktalandırmama sebep oldu. Huzur ya da size sizi yaşatacak kitapların bol olması dileğiyle,keyifli okumalar ..
Tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden yazarla,çocuk yaşlarda babamın aldığı kitaplarla tanışmıştım. Tarih yaşam boyu kendimde gördüğüm eksiklik olunca da,bu konuda kendimi tamamlamak icin Yavuz Bahadıroğlu'nun kitabını seçtim.Osmanlı devletinin 600 yıllık tarihindeki tahta geçen padişahlar anlatılırken: Osman gazi den VI. Mehmet e kadar bütün padişahların hayatını kısa kısa, akıcı ve sade bir dille anlatıyor. Bu kitabı tarih severlerin ya da benim gibi eksiği olduğunu düşünüp kendini tamamlamak isteyenlerin okumasını tavsiye ederim. Şüphesiz M.Kemal Atatürk 'ün sözünde de olduğu gibi " Geçmişini bilmeyen toplumlar, geleceğine yön veremez."
Keyifli okumalar dileğiyle arkadaşlar. Pusulanız hep atalarımız ve tecrübeleriniz olsun. Saygılar.
"Ne istediğimi kendim de bilmiyordum; hayattan korkuyordum, hayattan kaçıp uzaklaşmak istiyordum, ama gene de hayattan bir şeyler bekliyordum.. "diyen yazarımız bu kitabında kendini ve dini anlamaya çalıştığı denemeleri hayatı anlamaya çalışan herkese hitap ediyor. Çocukluğunda öğretilenleri geride bırakmasıyla başladığı kendini bulma yolculuğunda Tolstoy varoluşunun sebeplerini bilim, felsefe, doğunun inanışları gibi pek çok farklı yerde arıyor.
Tolstoy bu kitabında hayatı anlamlandırmaya çalışan bu otobiyografik eser hem savaşa hem barışa tanık olmuş, zengin, sevilen ve mutlu bir adamı depresyona sokan derin bir arayışın meyvesi dersek:yerinde bir anlatım olur sanırım. Keyifli okumalar dileğiyle. Kitaplarınız ve huzurunuz bol olsun, arkadaşlar..
Reader Follow Recommendations
Kitaba 10 üzerinden 10 veririm. Çünkü Kolombiyalı yazar Gabriel García Márquez 1981’de bu kitapta çocukluğunu geçirdiği kasabada yıllar önce yaşanmış bir cinayet olayını aktarıyor.Engel olmak için kimsenin bir şey yapmadığı bir namus cinayetinin öyküsünü, usta yazar kaleme alarak sessizliğin çığlığı oluyor.Hem Kolombiya’da, hem de yayımlandığı dünyanın dört bir yanındaki pek çok ülkede sarsıcı etkileri olmuş bir nobel ödüllü bir roman olarak taçlandırılıyor.Romanın kahramanı Santiago Nasar’ın öldürüleceği daha ilk satırlardan belli. Zamana geri dönünce herkes bir cinayetin işleneceğini de daha işlenmeden biliyor Kırmızı Pazartesi, yalnızca bir cinayetin arka planını değil, bir halkın ortak davranış biçimlerinin potresini de çiziyor. Böylece, toplumsal ruhçözümü niteliği de kazanmış oluyor.
Polisiye romanlarını sevmesem de sessizliğe ben de ortak olamazdım. Yarınların huzurla var olması dileğiyle kitaplarınız bol olsun arkadaşlar..
"Unutmaya çalışma çalıştıkça daha çok hatırlayacaksın.." diyordu,yazar... Nitekim bu kitabında 41 hikayeden derleme bir anlatımı sergiliyordu,yazar..41 hikayenin hemen hemen hepsinin giriş sağ üst kısmında başka üstadlarımıza ait alıntıları okuyordum. Bu birçok yazarımız için gurur kaynağı,elbette.. Lâkin beni rahatsız eden bu değil, yazarın kendine özgü zirve dizelerin eksikliğini yaşarken: sanki öğretmenlerimizin okul çağlarında bizlere atasözü ya da deyim verdiklerinde konu hakkinda kompozisyon yazmamızı ister gibi yazarımızın da
Üstadlarımızın cümlelerini açıklayıcı hikayeler yazması oluyordu. Cahit Zarifoğlu,Didem Madak, Birhan Keskin ve daha bir cok Üstadlarımızın dizeleri yer alıyordu, birçok hikayenin sol üst köşesinde. Hepsi de imrenek,severek okuduğum yazarlar, aşık olduğum yazarlar... Onların dizelerini görmek beni elbette mutlu eder ama bu şekilde değil... Her okur iç dünyasında o dizelere sarılıp biraz öksüz,biraz da yetim misâlı kendi yalnızlığını muhakkak yaşar.Yazarın daha önce okuduğum
"Bir Adam Girdi Şehre Koşarak" adlı kitabı kalbime nakış nakış işlerken,bu kitabı ise malesef beni hüsrana uğratıyordu. Okumayı seven biri olarak yine de bir başka kitabınızda görüşmek dileğiyle.. kimbilir belki oda daha önceki kitabınız gibi kalbime nakış nakış işlenir. Keyifli okumalar dileğiyle...
