Barış Kahraman

Paul Leroux "Tanrı" makalesini önde gelen bir Fransız dergi yöneticisine sunduğunda, "Tanrı meselesinin bir güncelliği yok" yanıtını almıştır.31 31 Emerson burada Saint-Simoncu ütopyacı-sosyalist Pierre Leroux'yu (1797- 1871) kastediyor. Leroux'ya bu yanıtı veren, Revue des Deux Mondes'un editörü François Buloz'dur. Metinde ifadenin Fransızcası da verilmiş: "La question de Dieu manque d'actualite".
Reklam
Hengist 'in bir kızı vardı, Sahiden hoş ve zarif. Ancak kafir zındıktı; Vortigern aşka düşüp Onu kendine eş aldı, Hayat boyu kargışlandı: Çünkü Hıristiyan, kafirle evlendi, Soyumuzda etle solucan karıştı.21 Hıristiyan inanışının pagan kaynaklardan nasıl Gotik bileşimler topladığını, Devizesli Richard'ın22 12. yüzyıla tarihli "I. Richard'ın Haçlı Seferi" kroniğinden görebiliyoruz. 21 İngiliz hiciv şairi, edebiyat araştırmacısı ve siyasetçi George Ellis'in (1753- 1815) erken dönem İngiliz şiiri üzerine olan incelemesindeki "Merlin" parçasından. Burada Hengist, Danimarka kralıdır; Vortigern ise İngiliz kralıdır. 22 Devizesli Richard: 12. yüzyıl İngiliz tarihçisi ve keşiş.
Ben de, komşularım da, er geç iyi bir kiliseye - Calvincilik, Behmenizm, Romanizm veya Mormonluk-10 bağlanmadığımız takdirde evrensel bir çözülme ve dağılmaya uğrayacağımız fikriyle yetiştirilmişizdir. 10 Behmenizm: Görüşleriyle özellikle Protestanlığın bazı kollarını etkilemiş olan Alman mistik ve teolog Jakob Böhme'nin (1575- 1624) adıyla anılan, bolca doğaüstü öğe içeren mistik akım. Romanizm: Batıl inanç ve şekilci ibadeti merkeze alıp yozlaşmış olmakla suçlanan Roma Katolikliği için bir dönem kullanılan olumsuz bir ifade. Mormonluk: Peygamberlik iddiasıyla ortaya çıkan Joseph Smith'in (1805- 1844) Önderliğinde 1820'ler ve 1830'larda Amerika' da türeyip diğer Protestanlık kollarından ayrı olarak kendi kilisesini kuran dini bir akım.

Reader Follow Recommendations

See All
Caesar, Dante ve Pitt'in burunları size "gaganın dehşetini"20 çağrıştırır. 20 "Gaganın dehşeti" ifadesi, İngiliz şair Thomas Gray'in (1716 - 1771) Şiirin Akışı (The Progress of Poesy) adlı kasidesindeki bir dizede geçiyor; kastedilen, Zeus'un koluna tüneyen kartalın gagasıdır: "Uykunun kara bulutlarında dinleniyor / Dehşeti gagasının ve şimşeği gözlerinin."
Reklam
CENKÇİNİN MEYDAN OKUYUŞU
Tehlikelerden söz açıyorsunuz bana, Korkacağımı sanıyorsunuz, Ama, gitmeye azmettim dostlar, Gideceğim.
KIZILDERİLİKitabı okuyor
Tanrıların, kendilerine yönelik amaçları benimsemiş olan hayatları kayıracağını düşünürsünüz, oysa tanrılar kentlerde sizi anlamsız bir dert bulutunun içine terk etmiştir: Pek yazık tanrılara Biz neferlerle karşılaştıklarında - Çoğaldıkça çoğalan bizler, Gün bizim günümüzdür: Yerküreyi ver elimize Jüpiter, Yönetecek artık neferler!42 42 Lirik gücüyle ve satirik gözükaralığıyla büyük popülerlik yakalayıp "ulusal şair" konumuna yükselen Fransız şair ve şarkı sözü yazarı Pierre- Jean de Beranger'nin (1780- 1857) "Neferler, ya da Akhilleus'un Cenazesi" (Les Myrmidons, ou Les Funerailles d'Achille) adlı şarkısından alınmıştır. "Neferler" diye kastedilen, Akhilleus'un ordusundaki savaşçılar, yani mirmidonlardır. Bu, sonraları Avrupa kültüründe, buyurulan emre gözü kapalı uyanlar için kullanılır olmuş bir ifadedir. Şarkıdaki "Akhilleus", Napoleon'u temsil eder; "neferler" ise önce onun peşine takılan, sonraysa ona sırtını dönen ve "onun mezarı üzerinde tepinen" kitleleri, "büyüklenmeye yeltenen cüceleri", yani Napoleon devrine karşılık XVIII. Louis'nin krallığını. Emerson hem şiirin aslını, hem de İngilizce çevirisini orijinal metne koymuş: "Mirmidons, race feconde / Mirmidons, enfin nous commandons / /upiter livre le monde / Aux mirmidons, aux mirmidons."
Şöyle diyor eski bir ozan: İlerleyin yolunuzda, kalender olun, Şunu er geç anlarsınız: Ne kadar yoksul ve aşağı görünseniz Aslında o kadar cazipsiniz. 36 Buna uygun olarak Milnes,37 "Alçakgönüllünün Hali" şiirinde şöyle diyor: İnsanlar oldukları gibidir bana: Maskeleri yoktur karşımda. 36 1600'lerin ilk çeyreğinde "King's Men" tiyatro kumpanyasında işbirliği içerisinde olmuş oyun yazarları Francis Beaumont ve John Fletcher'a atfedilen "Kadının Fendi" (The Tamer Tamed; diğer adıyla, The Woman's Prize, "Kadının Mükafatı") eserinden bir parça (Perde IV, Sahne IV). Parçanın aslı birkaç farklı yoruma izin vermektedir, ancak Emerson burada metni birtakım değişikliklerle alıntılayarak tek bir anlamı öne çıkarmıştır. 37 Richard Monckton Milnes (1809- 1885): İngiliz soylusu; şair, siyasetçi ve edebiyat hamisi.
Aubrey32 şöyle yazmış: "Thomas Hobbes bana, kendisi için Devon Kontu'nun Derbyshire'daki malikanesinde iyi bir kütüphaneye ve yeterince kitaba sahip olduğunu, kontun kütüphaneyi onun uygun gördüğü kitaplarla doldurduğunu söylemişti. Ancak iyi sohbet eksikliği onun için büyük bir sıkıntıydı ve her ne kadar fikirlerini düzene koyma konusunda bir derdi olmasa da, muazzam bir yoksunluk duyuyordu. Denebilir ki taşrada, iyi sohbet şansı olmaması nedeniyle uzun vadede insanın kavrayışı ve yaratıcılığı, tıpkı bağdaki eskimiş çitler gibi yosun bağlar." 32 John Aubrey (1625 - 1697): İngiliz yazar, doğa felsefecisi ve antikacı. Arkeolojinin öncülerinden: aynı zamanda folklor araştırmacısı. Bir Thomas Hobbes biyografisi vardır.
Özellikle ata binmek üzerine Cherbury Lordu Herbert,25 " İyi bir atın üstündeki iyi bir sürücü, kendinin ve başkalarının yukarısına, dünyanın onu çıkartabileceği kadar çıkar" demiştir.26 25 Cherbury Lordu Edward Herbert (1583- 1648): İngiliz soylusu; asker, tarihçi, şair ve düşünür. 26 Burada "iyi at" denerek kastedilen, bir savaş atıdır.
Reklam
Yürürken alabildiğine mutlu. Önüm mutlu olsun, ardım mutlu, Altım mutlu olsun, üstüm mutlu. Dört yanım mutlu olsun, Yürüyüp gideyim. Güzelliklerle donansın dünya, Başı güzellik olsun, sonu güzellik.
KIZILDERİLİKitabı okuyor
Sunu
Büyü benden yana bugün. İçim serinleyecek artık. Yüreğim ferah gideceğim. yürüyeceğim, gönlüm serin mi serin. Ne çürük, ne ağrı sızı, yürüyeceğim Acılara aldırış etmeden, Yüreğim hafif, yürüyüp gideceğim Yürürken alabildiğine mutlu.
KIZILDERİLİKitabı okuyor
Kim onlar
Kıyının dostu Beyaz Yengeç Reisti. Gözetleyici, Reisti: Denizi kolladı. O sıralarda beyazlar geldi kuzeyden güneyden. Barışçı insanlar; yaman şeyler getirdiler... Kim bunlar?
KIZILDERİLİKitabı okuyor
Kehanet
Bundan kaç kış önceydi, Akıllı atalarımız Bir kehanette bulundular: Ak gözlü kocaman bir canavar Kopup gelecek doğudan, Gitgide yutacak ülkemizi. Bu canavar beyaz ırktır, Kehanet doğru çıkmak üzere. Çocuklarına dediler ki Zayıf düşünce, bir ağaç dikin Dört köklü, dalbudak salsın Kuzeye güneye doğuya batıya Sonra toplanın gölgesinde Birlik ve dayanışma içinde Yaşayın. ben derim ki o ağaç İşte durduğumuz yerde olacak. Burda bir araya geleceğiz, Burda yaşayıp burda öleceğiz.
KIZILDERİLİKitabı okuyor
HORTLAK DANSININ TÜRKÜSÜ
Gördüm Karga süzülüp indi Yere Yeniledi hayatımızı Acıdı bize
KIZILDERİLİKitabı okuyor
4,497 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.