“Bu şüpheydi; gerginlik verici bir duygu, illa bir şekilde ortadan kaldırılması gereken zihnine batmış bir kıymık. Ya zihinsel bir devrim yaşamalı ya da o kıymığı aklından çıkarıp atmalıydı. Zihinsel devrimin sonuçları korkutucuydu; bu korku sonuçların bilinmezliğinden olduğu kadar, konforlu rutinin bozulacağının hissedilmesinden de kaynaklanmıştı. “