Kawthari K. bir yorumu yanıtladı.
Bazen bir kuyuya benziyor hayat; kör , pis, zehirli bir kuyuya .Boğuluyorum, ölüme koşacak mecalim kalmıyor, kimseyi görmüyor gözüm. Sevdiklerim yabancılaşıyor. Kitaplar tuğla oluveriyor birden.
Sayfa 47Kitabı okudu
Kuyu deyince aklıma iki metafor geliyor. Biri Yusufun kuyusudur. Diğeri Bedizüüzamanın çizdiği bir dünya hayatı fragmanıdır. Cemil Meriçin kuyusı Bediüzzamanın kuyusına çok benzer bu bakımdan.
Ne zaman okusam kalbim sıkışıyor, korku kaplıyor, çaresizlik tüm vücudumu sarıyor, telaslaniyorum.
Kawthari K. yorumladı.
Mesnevi'de okuduğumu sanıyordum o yüzden emin olmak için bütün mesneviyi taradım ama bulamadım. Belki de Mantık'ut-Tayr' da idi.
.
Necm suresi 17.ayette "Göz, ne şaştı ne aştı" şeklinde meallendirilen ayet. Bu kadar kısa ama bu kadar derin.
.
Nakletmek istediğim bu ayetin tefsiri niteliğinde bir hikaye.
.
Padişah sadık kölelerinin yanında, orada bulunmayan bir başka kölesinin kendisine hepsinden daha sadık ve bağlı olduğunu söyler. Sonra mı? Tabii ki gayret hadi kıskançlık diyelim.
.
Padişah bunu diğerlerine kanıtlamak için bir oyun tertib eder. Sofra kurulur. Önceden ayarladığı bir takım kölelerinin eline de davullar verir ve dama yerleştirir. Plana göre padişahın hareketiyle damdaki köleler ellerindeki davulları aşağı atacaklardır.
.
Uzaklardan gelen köle de sofrada olduğu halde meclis toparlanır. Gözler elbette padişahtadır. Çünkü bu, o meclisin gereğidir. Sofra sahibinden ayrılmaz gözler.
.
İşaret. Davullar düşmeye başlar.
.
Bütün köleler şaşkına döner ve panik oluşur. Elbette gözler de kayar gözlerin sahibinden.
.
Yalnız ve bir tek O'nun gözleri padişahtan ayrılmamıştır. Sıdk mı? Emn mi? Tevekkül mü? İşte bu kölede hepsi tam manasıyla mevcut.
.
Padişah diğer kullarına bakar ve şunları söyler: işte kulum, gözü ne kaydı, ne şaştı.
.
Zamanın ölçülemediği, pusulanın işlemediği koordinatları gaybın derinliklerinde, tek alameti sidret'ül münteha denen bir ağaç olan bir vadi. Kabe kavseyn denen bir buluşma mahalli.
.
"Göz ne şaştı, ne aştı"
.
Belki bundan daha veciz bir taltif ve takdir duyulmamıştır. İnsan haddine çağıran daha doğrusu kendine çağıran enfes bir ifade
Bu sürenin tefsirini yapacaktım. Bu hikayeyi de eklerim artık. 😊