VEFASIZ......
Naylon leğenleri görünce bakır dövme
tabakları satıcıya verdiler, anneanne'nin tepsisinden kablo yapıldı...
Floresan tavana asılınca, fitilli lambaları gereksiz kalabalık saydılar...
Etrafına toplandığımızda mutlu olduğumuz
o soba, kalorifer gelince evi kirletmekten suçluydu artık...
Çöplükte son gördüğümde üzerinde
pişirdiğimiz kestanelerin sanki izleri vardı...
Televizyonlar gelince mahzenlere atılıp
çürümesi beklenen radyoların başında ilk aşk
gözyaşlarını dökmüştüm...
Yeniler gelince bir eski evde unutulan Safiye Ayla söylerdi:
"Ah su gönül şarkıları!..."
Vefasızsın ...
Marketler gelince bakkalları terk etti mahalleli...
AVM'ler geleli, tenhalaştı çarsılar...
Traktör aldıkları gün sarı kızı sattılar
kasaba...
Evin önüne geldiginde bayram edilen o eski arabanın ah bir dili olsaydı...
Eski mahalleler...
Eski sokaklar...
O eski köşebaşları...
Eski bahçeli evler...
En sevilen giysiler, renkler bile terkedilir.