"Şimdi, bunu yırtmalı, güneşin battığını kabul ederek yazmaya yeniden başlamalı," diyordu Bilge Karasu. "Yazı, kendini söyler, söylemediğini yok eder. Bir de, ara bir yol alarak, yok ettiklerinin bir bölüğünü sezdirebilir. Sezdirdikleri 'var' değildir ama 'yok' da değildir. Yazının alacakaranlığı, çok üretici olabilir."