Turan Akıncı’nın işgal adlı eseri adı üzerinde Müttefik devletlerin İstanbul’da yürüttüğü faaliyetlerden bahsetmektedir. Tarih kitaplarında anlatılan işgal bahsine göre oldukça detaylı bir anlatım vardır. İşgal devletlerinin yöneticilerinin Osmanlı devlet adamlarıyla olan ilişkileri kitapta fazlasıyla yer almıştır. Kitabı özel yapan bir diğer konu da arşiv meselesidir. Kitapta önemli ölçüde İngiliz arşivinden yararlanılmıştır. Bu da eseri özgün olarak tanımlamamıza olanak tanır. Turan akıncının anlatımı yalındır. Eski Türkçe kelimelere pek rastlanmaz. Her okuyucuya rahatlıkla hitap eder. Alana önemli bir katkı niteliğindedir.
Ahmet İzzet Paşa, Osmanlı Devleti’nde Sadrazamlık ve Harbiye Nazırlığı yapmış kıymetli bir devlet adamıdır. Feryadım adını vermiş olduğu hatıratı 20.yy’ın başından Osmanlı Devleti’nin yıkılışına kadar geçen süredeki olayları kapsar. Kitapta Osmanlıca kelimeler fazla olmasına karşın okumayı engelleyecek seviyede değildir. Akıcı bir hatırattır. Okuyanı dönemin içerisine sokar. İzzet Paşa, temas halinde olduğu devlet adamları ile ilgili ilginç bildiler verir. Paşa, Milli Mücadele’ye muhaliftir. Mustafa Kemal Paşa’yı haris ve başına buyruk olarak tanımlar. Ona göre Mustafa Kemal Paşa bu mücadeleye iktidar olmak ve ittihatçı fikirlerini uygulamak için atılmıştır. Velhasıl bu hatırat okunmalıdır. Karşıt görüşlü fikirlerde göz önüne alınmalıdır. Dönemin devlet adamlarının görüşleri olayları aydınlatmada önemli görevler üstlenir.
Rıfkı Salim Burçak yazmış olduğu anılarıyla Demokrat Parti dönemi hakkında önemli bilgiler vermektedir. Hatıratlar çoğunlukla subjektif yazıldığı için okurken dikkatli yaklaşmak gerekir. Burçak, kronolojik bir sıra takip ederek 10 yıllık iktidarın doğrularını ve yanlışlarını anlatmış, yeri gelmiş günah çıkarmıştır. Dili sade ve naiftir. Okuyucuyu içine çeker ve kendinizi o dönemde hissederseniz. Abartılı bir üslup veya abartılı bir övgü, yergi bulunmaz.
Yassıada ve Öncesi, İdamların iç yüzü gibi eserlerle de Demokrat Parti’nin panoramasını çizen Burçak, yakın dönem cumhuriyet tarihi için iyi bir eser sunmuştur.
Asker ve sivil bütün millet aynı gaye uğrunda birleşirse galip devletler yeni bir harbi göze alamayacaklar, korkunç planlarını üzerimizde tatbik cesaretini gösteremeyeceklerdir.
Rıza Nur’un karakter tahlilini yapacak değilim. Akıl sağlığının çok da yerinde olmadığı söylenebilir. Atatürk dahil pek çok devlet adamı için ağza alınmayacak hakaretler ettiği bilinir. Fakat Moskova- Sakarya hatıralarını okuması nefistir. Dili çok sadedir. Konudan bi haber olan bir kimse bile çok rahatlıkla okuyabilir. Özellikle Moskova yolunda Yusuf Kemal Tengirşenk ile ilgili anlattığı şeyler okumaya değer. Bu kitapta da ara ara küfür ve hakaretler bulunur. Rıza Nur’un pek çok eserinde zaten bu dil görülür. Moskova Anlaşmasının öncesi ve sonrası ile ilgili magazinsel anlatım da olsa güzel bilgiler bulunur. Ayrıca Rıza Nur’un başkalarının özel hayatına dair gözlemleri de bu eserde mevcuttur. Hülasa kitap kendini okutuyor. Ne ara bittiğini anlamazsınız.
İstiklal harbimiz Kazım Karabekir’in ağzından Mustafa Kemal Papa’nın Nutuk’una karşı bir savunma niteliği taşır. Kazım Paşa, Milli Mücadele’nin tüm payelerini Mustafa Kemal Paşa’nın topladığını, kendisinin de en az onun kadar etkili olduğunu belirtir. Bu eser İstiklal Harbi ile ilgili pek çok bilgiyi ihtiva eder. Milli Mücadele kararı nasıl alındı? Karabekir Paşa’nın bu mücadelede ki yeri neydi? Zafere nasıl ulaşıldı? Bu soruların cevaplarına ulaşabileceğiniz bir eserdir İstiklal Harbimiz. Ayrıca Milli Mücadele anlatılırken dünyada aynı dönemde yaşanan siyasi gelişmelerden de bahsedilir. Kitapta bir hatırat akıcılığı yoktur. 1200 küsür sayfalık bu eserin büyük çoğunluğu telgraf yazışmalarından ve vesikalardan oluşur. Ayrıca kitabın diline ağdalı ve ağır bir Osmanlıca hakimdir. Bu dile yabancı olanların okurken bir takım sıkıntılar yaşaması mümkündür. Tabi ki tarihi yapanlardan okumanın lezzeti de bir başkadır
İstiklal HarbimizKazım Karabekir · Yapı Kredi Yayınları · 202290 okunma
Ali Fuat Paşa Milli Mücadele’ye atılan ilk askerlerden biridir. Atatürk’ün sınıf arkadaşı olan Fuat Paşa, çocukluk ve gençlik dönemlerini Atatürk ile birlikte geçirmiş, onunla fikir birliği içerisinde hareket etmiştir. Milli Mücadele Hatıraları’nda Fuat Paşa, 1918 yılından itibaren anılarını anlatmaya başlar ve Batı Cephesi Komutanlığı’ndan ayrıldığı döneme kadar bize geniş bir panorama sunar. Anlatımı yalın ve durudur. Okuyucuyu sıkmaz, Osmanlıca kelimelere boğmaz. Milli Mücadele’nin birinci elden kaynağı olarak değerlendirilebilecek bu eseri dönemi inceleyen herkesin okuması gerekir.
Talat Aydemir ve arkadaşları. 27 Mayıs İhtilalin başarıya ulaşmadığını düşünürler ve yeni bir ihtilal ile devleti hale yola koymayı düşünürler. Bazıları bu teşebbüsü canıyla öder. Çoğu askerlikten emekli edilir. Bazılarının emekli maaşları dahi ödenmez. Bir darbeci subayın hatıraları vatansever askerlerin dönemin siyaseti içerisinde nasıl bocaladığını ve sistemin dışına itildiğini gösteren önemli bir vesikadır. Silah başında edilen ihtilal yeminleri. Fakat zora gelince hemen bozulan yeminler. Bu kitap aslında insanların tavır ve düşüncelerinin ne kadar kolay değişebileceği gösteren ibretlik bir hatıradır ve dönemi anlayabilmek için okunması elzemdir.