Uzun bir yolculuk içindi bütün hazırlıklar.
Diğer yolculukların azığından farklıydı.
Madde değil hâl götürülebilecekti.
Geri dönüşü bir daha mümkün olmayan, gittiğinde külliyen orada var olacağın bir menzildi gideceğin diyar.
Götürülecek metâlar iyi seçilmeliydi.
Heyben dolmalıydı.
Unuttuğunu ve umursamadığını bir daha dönüp almak yoktu.
Nefret susuz bırakırken, sevgi doyururdu.
Haset yok ederken, gıpta daha güzelini var ederdi.
Tüketirdi tenkit, üretirdi taktir.
Gönülleri imar ederdi hoş olan iki kelam, imar edilmişleri yerle bir ederdi nâhoş kelam.
En kıymetli azık aşktı, muhabbetti, derinden bir sevdaydı.
Bu nimetlerle ebedi diyarda, ebedi huzur elde edilirdi.
Ne yazık ki insan aldandı.
Heybesini heba etti.
Azığını fani dünyaya feda etti.
Gidenler gitti.
Ya gidecek olanlar?