Tarık
Tarık
@Kemenzsche
Her şey, olduğunu sandığın şeydir.
Doktor
Erzurum
Çorlu/Tekirdağ, 13 August
30 reader point
Joined on November 2020
Okuma Hedefleri
Kitapta en çok hoşuma giden bölüm 'Yaşamın Kısalığı Üzerine" başlıklı olan bölüm oldu. İnsanların hiçbir zaman sahip olmadığı ve bu sahipsizlik içerisinde daha fazlasına kendince sahip olmak için bütün ömrünü tükettiğini güzel bir dille ifade ediyordu. Bütün bu uğraşlar, hüzünler, içgüdülerin zihin bulanıklığı ile farkına varılmadan geçen yıllar neticesinde tükenen ömre insanların az diyerek hayıflanmasının bir hata olduğunu nükteli bir şekilde ele alıyor. Gerçekten yaşamanın ve bütün bu zamanı iyi değerlendirip bir noktada "genişletmenin" ise inzivaya çekilerek huzurlu, kendini bilen ve içgüdülerinden güçlü olan bir ruh hali ile anlama devinimi ile olacağını ifade ediyor. Ufuk açıcı stoacı düşünce üzerine güzel bir temsil yazısı. 2000 yıl önce yazılmış olsa bile her açıdan bugünü anlatıyor sanki.
Mutlu Yaşam Üzerine – Yaşamın Kısalığı ÜzerineSeneca · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20247.7k okunma
Modernize olmuş insanın, aslında bu sıfat teşkil eden kelime altında hayattan ne kadar uzaklaşıp hayatı, içinden geçen her ışını bozup bir kırılmaya uğratan buzlu bir cam arkasından izlediğini ve o camın arkasındaki ışık kaynağından gelip camın arkasından bakan Martin ile bu yanılsamanın farkındalığını bize yaşatan bir kitap Martin Eden.
Okurken açıkçası Martin'in herkesin içinde olduğunu fark ettim. Hayatın kendisi ve insanların gizli veya açığa çıkmış ama her birinde bulunan güçlü ve başarılı olmak isteyen ruhunun tezahürünü gördüm. Başarının ve isteklerin idealize edildiğinden ne kadar farklı olduğunu ve bu farklılığın başarı ile kişiyi yıkıma nasıl sürükleyebileceğini bir kere daha fark ettim. Bir insanın hayattaki motivasyonunun ve enerjisinin ne kadar kutsal olduğunu ne kadar ince bir şekilde seçilmesi gerektiğini anladım. Bilmiyorum. Bu kitap bende bir şeyleri değiştirdi. Hayata karşı olan hissiyatımda ufak bir sapma yarattı. Çok gerçekçi ve insana nüfuz eden bir kitap. Tavsiye ederim.
Her Türk okumalı
Bu kitabı okurken her bölümde, tamamen yeni okuduğum, ülkemin her ayrıntısı ile bahsedip bu ruhu aktarması gerekirken okullarında hiç bahsetmediği insan ve olaylarla karşılaştım. Bu karşılaşmalar ise bende iki keskin zıt şaşkınlığa sebep oldu: İlki, imkansızlıklar içerisinde her yönü ile yorgun, işgal altında ve bitik bir milletin küllerinden inanılmaz doğuşunun hayretler içinde bırakan öyküsüydü. İkincisi ise bu inanılmaz öyküyü kanları ile yazan bir milletin, torunlarına bıraktığı Türkiye Cumhuriyeti'nin okullarında öykülerinin bu kadar sönük ve geri planda kalması hatta anlatılmamasıydı. Bu eksiklik, sebepleri üzerine sabaha kadar tartışılabilecek olsa da burada bırakmak istiyorum. Turgut Özakman'a da Türk insanının ataları ile -belki yine yeterli olmasa da- hikayelerini, fedakarlıklarını öğrenerek kucaklaşmasına vesile olduğu için teşekkür ediyorum. Gerçekten mükemmel ve her Türk'ün okuması gereken bir eser.
Reader Follow Recommendations
İnsanın doğanın yıkım ve yapım deviniminin bir sonucu olması, bu devinimin devamı için de ölüp tekrardan doğaya karışması; her şeyin usumuz aracılığıyla işlenip değere biniyor olması ve olaylardan yargılarımızı kaldırdığımızda bu değerin yok olup zihnimizin daha huzurlu olacağı; insanın evrendeki küçüklük ve zayıflığına rağmen güç istenci ve kibir içinde hayatını geçirmesinin boşluğu gibi birçok konuda yüzlerce yıl önce yazılmış olmasına rağmen sanki bir ay önce günümüzü anlatmak ve günümüz insanına yaşama sanatını öğretmek amacıyla yazılmış kitap. Mükemmel.
Felsefe evimiz Marcus babamız.
Kendini aşırı miktarda tekrar eden ve daha çok menopoza girmiş bilgiler içeren bir kitap olsa da bazı kısımları hoşuma gitti. Bir de kızlarsoruyor.com var kaynakçada Miraç kardeşim naptın sen :')
