Ömer Seyfetin'in toplu hikayeleri çalısmasınin ikinci cildi olan bu kitapta Ömer Seyfettin'in 1911-19914 yılları arasında kaleme aldığı çalışmaları görüyoruz. Ben en çok kitaptaki 6.hikaye üzerine konusmak istiyorum.Daha doģrusu bu hikayenin bana düşündürdükleri üzerine...
Piç hikayesinde Türklüğünden memnun olmayan, Türk olmaktan nefret eden, Türk olmaktan utanan bir karakterimiz var. Aslında o karakter döneminin "aydın" gençliğinin bir yansıması.
Ben olması gerektiği gibi Türklüğümden ve Türk olmaktan gurur duyarak büyüdüm. Aksinin olma ihtimali bile gelmezdi aklıma. Yani herkes milletini ve ülkesin severdi. Bu şartlar altında da Atatürk'ün "Ne mutlu Türküm diyene" sözünün gerçek değerini hiç anlayamadığımı şimdi fark ediyorum. Türklerin, hiç olmazsa Türk olarak büyüyenlerin bile Türk olmaktan utandığı; medeniyetin, medeni olmanın yalnızca avrupalılara özgü görüldüğü bir dönemde bir adam, son derece eğitimli ve kültülü bir adam çıkıyor ve Türk olmaktan gurur duyduğunu söylüyor. Ben bunun önemini ve kıymetini bunca zaman anlayamamışım. Atama olan saygım bin kat daha arttı.