Mektuplar, çoğumuzun hayatında koca bir yara izidir. Gizlemek istediğimiz sırlar yatar o satırlarda, ansızın uyanır o cümleler yattıkları ölüm uykusundan. Yara izi bir türlü kapanmaz, kanar durur. Fark edemeyiz bastırmaya çalıştığımız hislerin aslında hayatımızı ele geçirdiğini. Şöyle durup göz ucuyla baksak, usul usul göz yumsak yüreğimizdeki sızıya, dünya ne de güzel olacak aslında...
Okurken bu kitabı, inanın ki bitmesin istedim. Öyle cümleleri vardı ki bazı sayfalarda, yalnızca o cümleyi okuduktan sonra kitabı kapatıp günlerce elime almadığım oldu. Altı çizili yüzlerce cümle daha birikti bu kitapla da. Ezberlemek, aklımın her yerine o cümleleri kazımak istedim. Yeni şarkılar, yeni yerler, yeni bilgiler, yeni duygular öğrendim.
Yazarın düşündüklerini kendi düşündüklerimle birleştirdim, düşündüm iyice saatlerce günlerce. O son satırları bitirdikten sonra öyle bir kayıp vermişim gibi hissettim ki... O sayfalarda göz yaşlarım, gülüşlerim, kaybettiğimi sandığım hislerim kaldı. Teşekkür ederim Hazal Hanım! Bana hissetmeyi hatırlattığınız için...