Kepilleus
@Kepilleus
1613 reader point
Joined on November 2017
Okuma Hedefleri
Mevsimler gibi geçişir ruhum
Ama sen beni geçiştirme N'olur.
İki satırdan daha uzun cümleler
Duvara bakıp gülümsediğim bir an
Ve kimin camına kar topu atıp da kaçsam.
İnsan deliliğe sığındı yüzleşemedikleri sebebiyle
Uykuya kahveyle direndi ve acıya uykuyla
Nedense günlerin ardı sıra ve ve ve
Birbirimizin ardında
Kesişen kümelerin elemanı
Olmak istemiyorum artık.
Onlarca kez tekrarladığım hatanın
Bilinçsiz bir tercihe dönüştüğü günden beri
Sahi
Yağmurdan kaçarken kaybolduğum gün hangisi idi
Beynimin ara yerlerinde, duraklayan yolcu
Boğaziçi mezunu psikoloğun
Al şu ilaçları deyip uzattığı reçete
Çiçekli ama şıkırtılı bir poşetle
Düşüncelerim ne kadar dinebilir.
En son yağmurlu günde kaybolduğum gün.
Su birikintilerinin üzerinde hoplayıp zıplarken
Beynimin çiçekleri, eczanenin ilaçları
Beni bir kere öpsen N'olur
Duvarları ördüm
Türklerle Çinliller arasına
Kim söyleyebilir ki aşamayacağımı
İçimde, dediğim her an
Dışarıdaki seddi aşamayacağımı
Belirdi yeryüzünde çizgi
Anlam yerine konuldu
Eyy büyük Atatürk, açtığın yolda gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim.
İstikbal Göklerdedir.
Bu ülkede önemli işlere imza atmış kim varsa Atatürk vurgusunu görüyoruz.
Reader Follow Recommendations
Kelimelerin çağrışımıyla
Bir daha hiç dönemeyeceğim yerin
Ardı sıra yola koyulduğumda
Söz ver bana
Yağmuru
Nehri
Ağaçları unutmayacağını
Ormandaki kulübede
Ayağa Kalkalım Ama Böyle Değil
Gazze'de yaşananlar her bir insan için üzücü, her bir anne her bir baba her bir insan için. Ama böyle değil
Gidip kola alıp sokaklara dökerek değil.
Bilmem ne otomotivin korna çalarak verdiği tepki gibi değil
Amerikan tıraşını yapmayan berber gibi değil
Elbette bunlar da birer tepki, yalnız kendimizi kandırmaktan öte, tepki göstermiş olmaktan öte gitmeyen şeyler. Bugün olanlar, hangi düşünce ve dine mensup olursak olalım. Acıyı öteleyemeyeceğimiz şeyler. Ve reddedemeyeceğimiz.. Ve susamayacağımız. Ama sizce özellikle Müslümanlığı uç noktalarda yaşayan insanlarımızca. İki Elham bir... Bir her neyse ya da sokakta Filistin bayrakları sallamak yeterli midir? Evet bunlar birer tepkidir ama kendinizi kandırmaktan, geçiştirmekten öte değil..
Özellikle radikaller inancında samimiyetinde şüphesi olmayanlardan bizzat gidip savaşmasını beklerim. Ben olsam öyle yapardım. Dım çünkü her ne kadar savaşın yıkıcılığın, katliamın hüznünü, belli oranda acısını hissetsem de çözümün bireysel olarak radikal İslamcılıktan geçtiğini hiçbir zaman düşünmedim.
Hiçbir zaman Libya savaşındaki gibi kadınların sex cihadı için harekete geçmesini kabul etmedim.
Hiçbir zaman bilmem ne tarikatlarına koşulsuz boyun eğip ama cihat zamanı suspus olmayı onuruma yedirmedim.
Kısaca kendime yalan söylemeyi doğru bulmadım. İnsan kayırıcılığın ve aldatıcılığının önünde boyun eğmedim.
Sadece çaresiz ve samimi hislerle dua edenlerin önünde boynumu eğiyorum.
Ve eğer zamanı gelirse bir gün sadece o günü, günleri önceliyorum.
Rahat uyumayınız..
Savaşımı veriyorum. Beni ele geçirmeye çalışan düşünceye, direneceğim..
Zoé
Bu baktıĝın mezar taşı dostum acılarla dolu.
Zoe(Hayat) için dikildi,
Ama o artık öldü yok oldu.
İsmi Hayat'tı henüz 18 yaşında,
Terk ettiğinde bu dünyanın acılarını
Bıraktı arkada ebeveynlerine, büyükbabalarına gözyaşı.
Bir evlilik boyunduruĝunda, hamileydi çocuğuna
Birlikte zamanından önce öldü, hiçbir ses çıkarmadan güneşin ışıklarını bıraktı o da onunla.
Ve ben Panaios, babası gözyaşları dökerek sevgili eşimle birlikte
Çocuksuz ve torunsuz kalarak bu mezarı yaptık ve bu hayata katlandık.
Geceyarısı zihnimi kurcalayan
Minik elleriyle zamanının
Adını arayan düşünce
Bir sevip bir ölüp
Aynı sahne üzerinde
Yıllandıkça toz alan
Geride kalan düşünce..
Sizi Allah ile aldatmaya çalışanlara kanmayın. Dinin sembolü sarık, sakal, cübbe veya türban değil, ahlak, adalet, akıl ve ilimdir.
Yaşar Nuri Öztürk
Sahiplendiğim düşüncenin
Bilincinde değildim
Merdivenlerden çıkarken
Beni kimse uyarmadı.
Parmaklarımı
Korkuluklarda gezdirirdim
Ve uzun zamanlar sonra
Sıkıca tutundum onlara
Korkularımı korkuluklarla sınırladım.
Hapsolmak daha mı korkutucudur
Kaybolmaktan.
Ki hapsolanlar kayıpları değil midir
Mutlu bir yaşamın.
Yitirdiğimiz onca yaşam insan olarak
Bir insanın sesi
Ve bir kedinin ölümü
Sabah vakitleri ile akşam saatleri
Beni bu ikilemdeki anlamdan
Kim tutup da çekip alabilir.
....
Kendi gerçeğimi sundum hep görebildiğim kadarıyla, ki sonuçları ne kadar acı olsa da bunu yapmaktan çekinmedim. Koca bir gün akşama kadar içime sığmadı belki ama kendime olan sözümü çiğnemedim. Söz şuradaydı dilimin ucunda, çok kolay söylemesi ve kendi gerçeğimin dışına çıkmak da, bir başkasına sunmak da yine gerçek dışı şeyleri.. Ancak söz şuradaydı kendime olan saygımda. Kırıldım, hemen her insanın oluş'unun bir kısmında hissettiği kadarıyla çok. Ama, ama diyorum kendinden önceki cümle yitirse de anlamını, kendimi durmuş bir saatin içinde bulduğum andayım. Zihnimi saplandığı yerden çıkaracağım elbet, meyvenin kabuğunu soyacağım bu acı bir görüntüyü oluştursa da zihnimde ve insan için: acı olsa da benim için, acıdan payımı alıp özüme yol alacağım..
Günde üç bardak su
Sesine yüklediğim anlam
Annemin hatırlattığı bir söz
Ve işte yine akşam oldu..
Pencereyi açtım
Dışarıda yağmur sesi
İçeride sıkıntılı hava
Tuttu belimden
Döndürdü havada düşüncelerimi
Bu bir asanın izlediği
Dairesel yol.
Bunu yapmamalısın dedim
Bu döngü sana ağır
Dinlemedi
Her gün ama mutlaka
Düşünde ki düşe kalka
Tuttu belimden
Dedi ki şşş kimse duymasın.
Güç benim gücüm
Ama en önemlisi
Güç akıldır kılıç kalem
Sen ki olsan dedi
Sen ki bir fısıltı
Durdu, yutkundu
Nefes verdi
Keskin gözlerini dikti
Karşıya
Dedi ki
İyi ki varsın.