Uzun bir kamp sırasında tesadüf eseri okumayı çok istediğim o kitap sahilde başka birinin elinde okunurken gördüm ve selam verip kitabı nasıl bulduğunu sordum kısa bir sohbet ettik ve iyi günler dileyerek sahilde başka bir yerde o zaman okumakta olduğum Engin Geçtan'ın kitabı olan "İnsan Olmak"ı okuyordum yaklaşık yarım saat sonra o arkadaş elinde bu kitapla geldi ve bana uzattı dostum ben şimdi bitirdim senindir dedi ve koydu Yolda'yı önüme çok sevinmiştim biraz da mahcup olmuştum baştan kabul etmeyecek gibi oldum ama okudukça değerleneceğinin de farkındaydım ve o an sadece ve sadece o kitabı orada okumak istiyordum anlattığım olay Kabak Koyu'nda geçiyor. Ve bende küçük bir yalan atarak benim de elimdeki kitabı bitirdiğimi kitabı kabul ederse deal yapabileceğimizi söyledim kabul etti. 2 günde bitirdim ve karmaya inanan biri olarak o kitabın o gün beni bulduğuna inanıyorum şuan sol kolumda Jack Kerouac'ın imzası ve "Live, travel, adventure, bless and don't be sorry."( Yaşa, seyahat et, maceraya atıl, şükret ve asla pişman olma ) sözü yazılı bir dövmem var ve benim ilk dövmem her zaman bir hikayesi olsun iştemiştim bu da benim ilk dövmemin bence güzel bir hikayesi.