İnsanlık tarihinin her sayfası bize gösteriyor ki insanların seçkinleri de halk kesimini de hayran eden faziletlerin ve en hayırlı işlerin gelişme devirleri daima inanç ve imanın en köklü olduğu zamanlara tesadüf etmiş ve inanç sisteminin bozulduğu, yozlaştığı devirlerde ise daima kötülükler cemiyet hayatına hakim olagelmiştir.
bacanak
Orta Türkçe bacı veya baca “kızkardeş, abla” sözcüğünden türetilmiş olabilir; ancak bu kesin değildir.
+nak ekinin yapısı ve işlevi belirsizdir
Mücahitlerin kanı Al-i Osman ülkesine bir altın ırmağı gibi akarken, atlas örtülü şiltlerde alev tenli cariyelerle binbir gece masalı yaşayan bendegân-ı saltanatın, hayat muammalarını çözmeye harcayacak vakti mi vardı?
Sen ki peygamberlerini bile dinlemedin beni hiç dinlemezsin.
Bir koyun sürüsünden çalar gibi çalarlar insanlarını ve sen bir koyun sürüsü gibi bakarsın çalınanlarına.
Hazreti İbrahim olsan, sana gönderilen kurbanı sen pazarda satarsın.
Hazreti İsa’yı gözünün önünde çarmıha gerseler, sen başka şeylere ağlarsın.
Tanrıya inanır ama firavunlara taparsın.
Bütün seslerin arasında yalnızca kırbaç sesini dinlersin sen.
Sana yapılmadıkça işkenceye karşı çıkmazsın. Senin bedenine dokunmadıkça hiçbir acıyı duymazsın.
Örümcek olsan Hazreti Muhammed’in saklandığı mağaraya bir ağ örmezsin.
Her koyun gibi kendi bacağından asılır, her koyun gibi tek başına melersin.
Hazreti Hüseyin’in kellesini vurmaz ama vuranı alkışlarsın. Muaviye’ye kızar ama ayaklanmazsın.
Hazreti Ömer’i bıçaklayan ele sen bıçak olursun.
Ey kavmim… Sen ki peygamberlerini bile dinlemedin beni hiç dinlemezsin.