Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kezban isaoğlu

Kezban isaoğlu
@Kezban_soylemez
muhasebeci
Üniversite
Bursa
kastamonu, 1 Mayıs 1986
27 okur puanı
Eylül 2014 tarihinde katıldı
Zira satranç denen oyunun öyle muazzam bir avantajı vardır ki bütün enerjinizi sınırlı bir alanın içine toplarken, zihinsel olarak ne kadar çaba sarf etseniz de beyni yormaz. Aksine beyin kıvraklığı nı pekiştirir ve onu dinç tutar.
Reklam
Bizi sadece katıksız bir hiçliğin ortasına bıraktılar, çünkü meğer hiçbir şey insanın ruhuna hiçliğin kendisi kadar baskı yapamazmış.
Geçmişteki insanların icat ettiği oyunlar arasında satranç, olağanüstü bir şekilde şansın despotluğundan sıyrılıp sadece zekayı ya da daha doğrusu, özel bir tür zihinsel kabiliyeti mükâfatlandıran yegâne oyundu.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
O kadar yılı, hiç kimseyle gerçek anlamda konuşmadan geçirdim.
Şimdi onu anlatmaya çalışıyorsam, unutmamak içindir. Bir dostu unutmak hüzün verir. Hem herkesin bir dostu olmamıştır.
Reklam
İnsanın kendisini yargılaması zor iştir. Bunu başarabiliyorsan eğer, gerçek bir bilgesin demektir.
Kendini beğenmişler için öbür insanlar birer hayrandır.
Düşünüyorum da, acaba, bir gün herkes kendisini bulabilsin diye mi parlar yıldızlar.
İnsan biraz sonra ölecek bile olsa bir dostunun olduğunu bilmesi iyidir.
Reklam
Evin de, yıldızların da, çölün de güzelliğini sağlayan bir gizemi var.
Gerçek dostluk, kendin mutlu değilken başkasının mutluluğuna sevinebilmektir.
Sayfa 153Kitabı okudu
Gerçek aşkını kaybetmek sağ elini kaybetmek gibi gibi bir şey. Aynen böyle bir his. Her şey daha fazla çaba gerektiriyor. Onu kaybettiğimde her şey değişti.
Sayfa 225Kitabı okudu
Ta ki kendisi ortaya çıkana kadar. Sırlar böyledir işte. Her zaman kendi yollarını bulurlar. Bir ömür sürse bile.
Sayfa 282Kitabı okudu
Biz hayatta iki silah arkadaşı gibi idik. Elimden silahımı aldıkları bir zamanda beni arkamdan vurmak doğru mu?
Sade boş zamanlarında değil, biraz da iş zamanlarını kitap okumakla geçirirdi. Bu, onun uzun memurluk hayatında, devlet hazinesinden çaldığı yegane şeydi.
Reklam
Olanları, kimi sevdiğimizi, yaptıklarımızı geri alamayız. Tıpkı şimdiki durumumuzu değiştiremediğimiz gibi. Bence hayat eski ve yeni anılardan oluşan komik bir şey. Bazen yan yana olan kareler birbirine uymuyor ama ortaya çıkan şeye bütün olarak baktığında bir şekilde hepsi birbirini tamamlıyor.
Sayfa 192Kitabı okudu
Düşüncecelerimizde yalnız, aşkımızda bir aradaydık.
Sayfa 186Kitabı okudu
Mavi kelebekler çok ender bulunur. Efsaneye göre bu kelebekler şansın döndüğünü gösterirmiş. Hatta bazı insanlar kelebeklerin dilekleri gerçekleştirdiğini bile düşünür.
Sayfa 167Kitabı okudu
Sorun onun gönülsüzlüğü değildi. Sorun benim hissettiğim şeyleri hissetmeye gönülsüz oluşuydu.
Sayfa 109Kitabı okudu
İstenildiği gibi olan yada olmayan şeylere üzülmekle o kadar zaman harcıyoruz ki treni kaçırıyoruz. Hayat kendi yolunu bulur ve her şey olacağına varır. Sadece yaşa ve bırak olsun gitsin.
"Yaşamda hatalar yoktur, yalnızca dersler vardır. Güçlükten güç doğar. Acı bile mükemmel bir öğretmendir."
Reklam
Ellerimizden kum taneleri gibi akıp giden zaman asla geri gelmeyecektir..
Yıllar içinde zihin kaleni sinsice girip yerleşmiş zayıf düşüncelere karşı savaşa devam edersen, sonunda istenmediklerini anlayacak ve varlıkları hoş karşılanmayan konuklar gibi kaleni terk edeceklerdir...
Bir şeyi gerçekten istediğin zaman, arzunu gerçekleştirmeni sağlamak için bütün evren işbirliği yapar.
Aklın kimyası ile aşkın kimyası başkadır. Akıl temkinlidir. Korka korka atar adımlarını. "Aman sakın kendini" diye tembihler. Halbuki aşk öyle mi? Onun tek dediği: "bırak kendini, koy gitsin!" Akıl kolay kolay yıkılmaz. Aşk ise kendini yıpratır, harap düşer. Halbuki hazineler ve defineler yıkıntılar arasında olur. Ne varsa harap bir kalpte var!
Her hakiki aşk, umulmadık dönüşümlere yol açar. Aşk bir milad demektir. Şayet "aşktan önce" ve "aşktan sonra" Aynı insan olarak kalmışsak Yeterince sevmemişiz demektir. Birini seviyorsan onun için yapabileceğin En anlamlı şey "Değişmektir!". O kadar çok değişmelisin ki , sen sen olmaktan çıkmalısın...