Kibar Salman

Kibar Salman
@Kibar_
İnsan her gün bir parça müzik dinlemeli , iyi bir şiir okumalı , güzel bir tablo görmeli ve mümkünse birkaç mantıklı cümle söylemelidir . instagram.com/kibarsalmann?ig...
öğrenci
Ülkemin en doğu yakası
33 reader point
Joined on December 2020
Sandal Arapça ṣndl kökünden gelen ṣandāl صندال “Hindistan'da yetişen bir ağacın güzel kokulu tahtası” sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Sanskritçe aynı anlama gelen çandana चन्दन sözcüğünün murabba (dörtlü) fiil köküdür. 🎈✨️
Reklam
Adam; bilinenin aksine erkek değil, insan demek. Kelimenin köküne gidince asıl anlamının toprak olduğunu görüyoruz. Aynı durum İngilizcede de var. İnsan anlamına gelen human da toprak mânâsındaki humus ile akraba. İnsan ve toprak, her dilde birbirine yakın iki akraba. 🎈✨️
Sana buraya bazı şeyler koyuyorum. Yol boyunca aklında olsun. Lazım olursa açar okursun, Olmazsa da olsun, bir zararı yok burada dursun. Şuraya bir cümle koydum. Bırak, acımızı birileri duysun. Hem zaten şiir niye var? Dünyanın acısını başkaları da duysun! Acı mıhlanıp bir kalpte durmasın. Ortada dursun. Olur ya biri eline alır okşar, biri

Reader Follow Recommendations

See All
YAŞADIKLARIMDAN ÖĞRENDİĞİM BİRŞEY VAR Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var: Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa Yaşamak yeryüzünde, onunla
Adam güneşe dedi ki, " Ne kadar isterdim, ışığın hayatımın her gününe vursun! " Güneş de adama dedi ki, " Lakin yalnızca yağmur ve gece hatırlatır sana benim ışığımı. " 💫
Reklam
Fakir yaşıyoruz, çok fakir hem de! Tatlı sözler söylemekte dilimiz fakir. Arayıp sormakta elimiz fakir. Sadaka vermekte, ufacık bir hediye almakta cebimiz fakir. Sevdiklerimize zaman ayırmakta gönlümüz fakir. Sevgileri yaşamakta yüreğimiz fakir. İhtiyacım var sana deyince gitmekte ayaklarımız fakir. Teselli etmekte, Sevgimizi anlatmakta kelimelerimiz fakir. Daha ne saymalıyız ki; Zengin rolü yapıyoruz hepimiz. Fakir yaşıyoruz. Hem de çok fakir...! 🍃🍂
Anlatamıyorum (Moro Romantico) Ağlasam sesimi duyar mısınız, Mısralarımda; Dokunabilir misiniz, Gözyaşlarıma, ellerinizle? Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel, Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu Bu derde düşmeden önce. Bir yer var, biliyorum; Her şeyi söylemek mümkün; Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum; Anlatamıyorum. Orhan Veli Kanık ✒️
" Lütfen kitapları karıştırın "
"Harese nedir, bilir misin oğlum? Arapça eski bir kelimedir. Bildiğin o furs, haris, ihtiras, muhteris sözleri buradan türemiştir. Harese şudur evladım: Develere çöl gemileri derler bilirsin, bu mübarek hayvan üç hafta yemeden içmeden, aç susuz çölde yürür de yürür; o kadar dayanıklıdır yani. Ama bunların çölde çok sevdikleri bir diken vardır. Gördükleri yerde o dikeni koparır çiğnemeye başlarlar. Keskin diken devenin ağzında yaralar açar, o yaralardan kan akmaya başlar. Tuzlu kanın tadı dikeninkiyle karışınca bu, devenin daha çok hoşuna gider. Böylece yedikçe kanar, kanadıkça yer, bir türlü kendi kanına doyamaz ve engel olunmazsa kan kaybından ölür deve. Bunun adı haresedir. Demin de söyledim, furs, ihtiras, haris gibi kelimeler buradan gelir. Bütün Ortadoğu'nun âdeti budur oğlum, tarih boyunca birbirini öldürür ama aslında kendini öldürdüğünü anlamaz. Kendi kanının tadından sarhoş olur." 📚: Huzursuzluk ✒️: Zülfü Livaneli
Âhenk; sesler, renkler, duygular, fikirler gibi bir bütünü teşkil eden parçalar arasındaki uygunluk, uyum anlamına geliyor. Dilimize Farsçadan girmiştir. Âhenk, bir araya gelince ortaya çıkan güzelliktir. Yan yana güzel durmadığınız her şeyden uzak durun, âhenginizi bozar. 🎈✨️
Reklam
“Söyle bana, peki sen kimsin?” “Ben sadece benim,” dedi çocuk.
Hangi kitapla dertleşmek isterdiniz?🎑
Kendiyle barışık olmayan, başkalarıyla savaşır." Savaş, eskiden “söz kavgası, münakaşa” anlamında kullanılırdı. Zamanla bugünkü anlamını almıştır. Türkçe sav “söz” ve savcı “elçi” kelimeleri de aynı köktendir. ✨️🎈
Türkçe dünyanın en "sezgisel " dilidir .
"Pırlantadan alınmayan vergi kitaptan alınıyordu. Çünkü pırlanta alandan değil kitap okuyanlardan korkuyorlardı." Emile Zola / Germinal
399 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.