Bunca senedir dilinden bir kerecik güzel söz duymadığımız Müsemma Hanım, günlüğünde aşkın kıvrak lisanını çatır çatır konuşurken biz onun iki dudağı arasından dökülecek güzel sözlerin hasretiyle azala eksile büyümüştük.
Beni hep yüreğinde taşımanı istiyorum, demeyeceğim çünkü yürekte taşınanların da bir yük olduğunu kepaze bir yaşam sürerek anlamış oldum. Sen beni anla ve hatırına geldiğim vakitlerde gülümse kâfi. Biliyor musun, seni çok özledim...
Dün gece rüyamda hep kayboldum. Asma yaprakları arasında dolandım durdum. Uzakta bir yerde denizi gördüm. Kaybetmeden koşayım, derken düştüm. Alnım taşa çarptı. Kanadı, kanadı, kanadı... Ayaklarımın dibinde bir su bardağı duruyordu...