Bekir

Bekir
@Kirmizibeyazz
Nereye demisler Dervise bilmem ki demis. Gidiyorum iste öyle; cicekleri ezmeden gönülleri yikip incitmeden Allah rizasini kazanmak icin. Evvelden ezele. Gidiyorum iste. instagram.com/kirmizibeyazz
Sabitlenmiş gönderi
Dünya konusunda yeni bir şeyler daha öğrenmişti. Su canlı bir şey değildi, ama hareket ediyordu. Toprak gibi katı görünüyordu, ama hiçte katı değildi. Buradan çıkardığı şey görünüşe aldanmamak olduğuydu.
Sayfa 69 - KAPRAKitabı okudu
Reklam
Bir zamanlar...
"Böyle sabahleyin erken kalkıp da şu keyfi yetiştirmek! "Hoşunuza mı gitti Madam?” "Vallah pek âlâ! Ben hemen diyebilirim ki, müddet-i ömr, sabahtan evvel kalkmamışımdır. Ne hoş, biz biliyoruz ki, şimdi bir saat sonra sabah açılacak ve biz de onu göreceğiz. Öyle değil mi?” "Hem de deniz üzerinde göreceğiz.” "Üşümez miyiz ya?” "Kürkler var,ihramlar var, şallar var, paltolar var. Ne üşüyeceğiz! Bahusus ki,r om dahi var.” "Vallahi pek hoşuma gidiyor. Râkım sana doğrusunu söyleyeyim mi? Türklerin her hâli, Avrupa'nın her hâlinden iyi.” "Yok Madam, pek de öyle değil a! Vâkıâ bizde kış mevsiminde her sabah böyle bir zevk etmek olur ama Avrupa'nın da zevkleri fena mıdır ya?” "Yalan söylemiyorum Râkım, vallah ciddi söylüyorum. Vâkıâ Avrupa'nın dahi eğlencesi çoktur ama "monoton” daima bir siyak üzeredir. Bir kere kış geceleri uzun olduğu zaman alafranga saat on ikiden yani gece yarısından evvel yatılmaz. Hele saat ikiye kadar da oturulduğu olur Ya! Bu hâlde uyandığımız zaman yine ortalığı gündüz olmuş buluruz. Yani demek isterim ki, biz tabiatın yalnız bir akşam letafetinden Sabahı, o sabah ki tabiatın uykudan uyanması demektir, o güzel sabahı temaşadan hemen dâimî suretle mahrum kalırız.”
Sayfa 157Kitabı okudu
217 syf.
·
Not rated
Felatun Bey ile Rakım Efendi
Felatun Bey ile Rakım EfendiAhmet Mithat Efendi
7.5/10 · 22.7k reads

Reader Follow Recommendations

See All
Kalem !
"Sözün kısası, kalem denilen şey gayet tarafsız ve pek âdil bir hâkimdir ve mademki atasözleri dahi Şinasi'nin sözüne göre halk bilgeliği ve başka bir söze göre ahlak kanunudur, o adaletli hâkim, olaylar hakkındaki hükümlerini bahsi geçen kanun hükümlerine tamamıyla tatbikte mesul olmamalıdır."
Sayfa 140Kitabı okudu
Reklam
Elimi Sallasam Ellisi :)
"Allah göstermesin, üstüme iyilik sağlık!" ile başlayıp "Sana kız mı yok? Elimi sallasam ellisi, başımı sallasam..." diyecek iken Bahtiyar elini validesinin ağzına tutarak ve sözünü bal ile keserek, "Beş senedir başını sallıyorsun, ben de seninle beraber sallamaktayım. Sallaya sallaya boynum koptu. Ellisinden ve başı tellisinden de vazgeçtik. Benim gördüğüm kızın başını tellersek ellisi yerini tutar,"
Sayfa 106Kitabı okudu
Kadın
"Kadın kısmının kötülediği bir şeyi nasıl yerin dibine batıracağı ve övdüğü bir şeyi dahi göklerin hangi tabakasına çıkaracağı hatırlatmaya muhtaç değildir."
Sayfa 102Kitabı okudu
Su Damlası
Derken sarkıtlardan bir damla su damladı. Düşüyordu; bu öğle sonrası tarihin tozlu sayfaları arasında yerini alırken, o küçük su damlası hâlâ duvarın üstünden yere doğru düşüyordu düşüyordu. Her şeyin bir amacı mı vardı şu hayatta? Bu su damlası orada yatan o zavallı ölmüş adamın üstüne düşmek için mi onlarca yıl beklemişti? Bir on yıl sonra başka bir ihtiyaç için başka bir damla mı süzülecekti mağaranın duvarından?
Gerçekten böylemidir
Tom aslında dünyanın o kadar da kötü bir yer olmadığını düşündü. Yaşadıklarının sonucunda insan doğasına dair müthiş bir yasa keşfetmişti. Birinin bir şeyin peşinden koşması için, o şeyi elde edilmesi zor kılmak yetiyordu. Eğer Tom Sawyer, bu kitabın yazarı gibi büyük ve bilge bir filozof olsaydı, şunu çoktan anlardı; bir şeyi yapmak zorunluysa, o iştir; zorunlu değilse, eğlen- cedir. Bu yüzden beden gücü gerektiren zorunlu şeyler iş, Mont Blanc Dağı'na tırmanmaksa eğlencedir. Örneğin, İngiltere'deki zengin beyefendiler sırf keyif için dört atlı arabalarıyla yolcu taşırlar, çünkü itibar para harcayarak kazanılır. Eğer bu iş için ücret alsalardı asla yapmayı kabul etmezlerdi.
Haydi çık işin içinden Çıkabilirsen
Eskiden işkence, genel yargı yöntemlerinin içerisine öyle yerleşmişti ki,Sanığın suçu üstlenmesi,onun suçu işlediğine dair yeterli bir delil sayılıyordu.Bu düşünce harfiyen çürük olmakla birlikte, aynı zamanda temel hukuk yasalarına da tamamen aykırıydı.Çünkü sanığın inkârının suçsuzluğunun kanıtı olarak kabul edilmediği durumda itirafı,onun suçluluğunun kanıtı olmamalıdır.
Reklam
Asker...
Elveda, Pyotr. Emrinde olduğun kişiye karşı görevini düzgünce yerine getir ve yemininden çıkma. Komutanlarının sözünü dinle. Kimsenin övgüsünü kazanmak için kendini yıpratma. Görevden de hiçbir vakit kaçma. Şu atasözünü de hep hatırla 'Elbisene yeniyken, şerefine gençken sahip çık!”
Gerçek
Her gerçek kaybolduktan sonra geriye hayalden başka ne kalır? İşte bu da öyle olmuştu.
Sayfa 157Kitabı okudu
Kadınlar
İrfan Bey'in kadınların ruh hallerine dair geniş bir bilgisi vardı. Daha yedi sekiz yaşında bir çocukken annesiyle birlikte mahalle camisine vaaz dinlemeye gittikleri vakit vaiz efendi mesela Hz. Yusuf'u anlatır, fakat menkıbeyi tamamlamaz, Hz. Yusuf'u kuyuda bırakırdı. Mesela vaaz Aksaray'da Kara Hamdi Camii Şerifi'nde kuşluk vakti veriliyorsa, hikâyeyi öğleden sonra İyciler Camii'nde anlatacağını belirterek kürsüden inerdi. Konu pek meraklı bir noktada bırakıldığı için bütün o kadın cemaati şeyh efendinin arkasından ayrılmaz, diğer camiye kadar giderlerdi.
188 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.