Kitabin arasindan

Reklam
Bir bakışın binlerce kelimeye değdiğini ikisi de o an ilk kez deneyimledi.
İnsan ne yaptığını ve niye yaptığını bilmediğinde hayatın akıntısına kapılırdı ve her akıntının sonunda mutlaka bir şelale vardı…

Reader Follow Recommendations

See All
Kimin yaşamı, olduğunu ölçmeden, bedenlenmiş her canın Allah'a ait olduğunu anlayarak, cana değer biçmenin bu gezegendeki en şeytani sey olduğunu fark ederek ve ne olursa olsun elinden geleni yapmaktan vazgeçmeden, sakince, anlayarak yaşama sahip çık!
“Ölüm, yaşamın karşıtı olarak değil, parçası olarak vardır.”
Reklam
İnsandaki huy, topraktaki tohumdan çıkan bir fidan gibidir. Başlangıçta onu düzeltmek ve doğrultmak kolaydır. Bir iple bağlamak ile veya yanına çakılan düz bir tahta parçası sayesinde kolayca eğikliği giderilebilir. Sonrasında iyice kök salıp gövdesini kalınlaştırdığında ve toprağın üzerinde dimdik durduğunda artık eğilmeyeceğinden emin olunur. Hatta eğmek için çaba gösterilse bile ağaç buna izin vermez. Halbuki başlangıçta kendi haline bırakılsaydı eğilip bükülecekti. Bu eğik haliyle sertleşecek ve sonrasında onu düzeltme imkânı söz konusu olamayacaktı. Şairin de dediği gibi: Fidan doğrultulabilir, Ağaç düzeltilemez.
"Kalbi dünya sevgisiyle sarıp sarmalanan kişi, üç kötü duruma maruz kalır: Devamlı ve rahat ettirmeyen bir meşguliyet, bitmeyen bir muhtaçlık, asla sonu gelmeyen boş istek ve arzular."
"Ey insan, ölümle Rabbine varıncaya kadar çalışıp çabalayacak, gayret edecek ve sonunda O'na kavuşacaksın." (İnşikak 84/6) “Biz insanı zorluklarla mücadele edecek yetenekte yarattık."(Beled 90/4)
'O her şeye varlığını veren sonra da ona yaratılış amacını gösterendir." (Taha 20/50)
"Herkesi kendi alanında başarılı kıldık ki birbirlerinin ihtiyaçlarını giderebilsinler." (Zuhruf 43/32)
Reklam
İnsandaki akıl, başlangıçta aktifleşmeyi bekleyen potansiyel bir güç olarak var edildi. Aynı, ancak vurulduğunda ortaya çıkan çakmak taşının içinde gizlenen ateş, ekilip sulandığında meyvesini veren tohumun içinde gizlenmiş olan hurma, kendisinden su çekilebilmesi için bir kuyuya ihtiyaç duyulan toprağın altındaki su gibi.
Şanı yüce olan Allah, "Onlar; göklerde, yerde ve kâinatta var edilen her şeyin çok kıymetli bir hakikat üzere yaratıldığını ve mükemmelliğine rağmen bu düzenin yok olmaya mahkûm olduğunu kendi iç âlemlerinde derinlemesine düşünmezler mi? Ne yazık ki insanların birçoğu tekrar diriltilip Rableri ile görüşecekleri hakikatini göz göre göre inkâr ediyorlar." (Rum 30/8) buyurmaktadır.
"Havaya fırlatılan taş konuşabilseydi kendi arzusu ile yola çıktığını söylerdi."
Sayfa 287Kitabı okudu
Bardaktan seni içmek, Seni teneffüs etmek havada... Dolaşmak, dolaşmak, sana dönmek: Seni bulmak yuvada...
Sayfa 130Kitabı okudu
"Şunlar ki çoktur malları Gör nice oldu halleri Son ucu bir gömlek imiş Anın da yoktur yenleri" YUNUS EMRE
Sayfa 257Kitabı okudu
97 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.