Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Şengül Tosun

Ülkelerinin sınırlarını doğuya doğru genişletmek için canlarını gözden çıkaran Almanlar, ülkelerinin gücünü Batı'ya doğru yaymak için ölen Ruslar - evet, onlar budalaca bir şey uğruna öldüler ve ölümlerinin ne bir anlamı ne de bir genelgeçerliği var. Savaş denen şeyin genel budalalığı içinde, Stalin'in oğlunun ölümü tek metafizik ölüm olarak beliriyor.
Reklam
Eğer itilmişlik ve ayrıcalık aynı kapıya çıkıyorsa, eğer yüce ile değersiz arasında bir fark yoksa eğer Tanrı 'nın Oğlu b** yüzünden yargılanıyorsa, insan varoluş boyutlarını kaybeder ve dayanılmaz ölçüde hafifler. Stalin' in oğlu kendini elektrikli tele attığında, tel örgü acınası biçimde havaya dikilmiş, boşlukta sallanan bir terazi kefesi gibiydi; onu havaya kaldıran ise boyutlarını kaybeden bir dünyanın sonsuz hafifliği...
Tarih, insan yaşamları kadar hafiftir; dayanılmaz derecede hafif, bir tüy kadar, yukarı doğru süzülüp havaya karışan toz, yarın var olmayacak herhangi bir şey kadar hafif.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
... kaldı ki aşklarda imparatorluklar gibidir ; üzerine dayandırıldıkları düşünceler un ufak olduğunda, onlar da silinir gider.
Seçmediğimiz bir şeye kendi erdemimiz ya da başarısızlığımız gözüyle bakamayız.... Kadın olarak doğmaya isyan etmek ona göre bundan gurur duymak kadar aptalca bir şeydi..
Reklam
Dünyada cahil bir erkeğin ağzındaki dilden muzır ve lüzumsuz hiçbir şey yoktur.
Sayfa 116Kitabı okudu
Herkes kendine layık olan hayatı yaşar ve o hayatta kendine layık olan refah ve saadeti bulur.
Herhalde on yedi yaşında bir genç kızın fevkalade bir adam seveceğini zannedebilecek kadar saf insanlar yoktur ya! İnsan on yedi yaşındayken elinin altına kim tesadüf eder, gözünün önüne kim gelirse, onu sever.
Tek sorun, iktidarda kimin olduğundaydı. İktidarı elinde tutanlar aynı zamanda vatansever oluyor, ötekilerse kendiliğinden vatan haini olarak yaftalanıyordu. Bu kadar basitti aslında " Kim vatanseverdir? Kim vatan hainidir?" sorularının cevabı.
Sayfa 299Kitabı okudu
" Yeryüzü en güzel olduğu yerlerde ıssız ve boştur. " ("Archibald Douglas" baladından)
Reklam
" Bir zamanlar kadınların tanrıçalar, prensesler ve kahinler olarak saygı gördüklerini, ama zaman geçtikçe seslerinin onlardan alındığını düşünüyorum. Onların yerine başkaları konuşmaya, onlara ne yapmaları ve ne olmaları gerektiğini söylemeye başladı. Bu şimdi tüm kültürlerde böyle. Ama Anadolu bir zamanlar sesi olan kadınlarla doluydu. "
Sayfa 330Kitabı okudu
" Ben öykülerin gücüne inanırım Tanju. İnsanlar öyküler yüzünden birbirini öldürür. Bu da bilimsel bir gerçektir."
Sayfa 328Kitabı okudu
" Eski öykülerin nasıl peşimizi bırakmadıklarını görüyor musunuz?".... " Ben bir bilim insanıyım ama eski kehanetlere hala inanıyorum. İslam ebeveynimiz gibidir. Onların düşündükleri gibi düşünmeyiz, ama asla onlara karşı çıkamayız. Çünkü bizi biz yapan onlardır. "
Sayfa 328Kitabı okudu
" Önceki senle şimdiki sen arasında tecrübe ettiklerinin tutsaklığı var. "
Aslında bütün çabamız zamanı satın alabilmek için. Zenginleştikçe konuşman yavaşlar da yoksullaştıkça hızlanır ya, sadece zamanı elinde tutanlarla yakalayamayanların bir çatışmasıdır. Dikkat et bak... Zenginlerin konuşmaları uzun, yavaş ve tekdüzedir. Yoksullarınki kısa cümlelerle, farklı tonlarda ve hızladır. Zenginin parası değil hovardaca kullandığı zamanı züğürdün çenesini yorar. Mutluluk paradan değil parayla satın alınan zamandandır.
79 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.