Bir Calvino kuralı derdi ki, "Temiz bir yenilgi, kirli bir zaferden iyidir,"ama bu yasanın biraz değiştirildiği bir dünyada yaşıyoruz. Yeni hali şöyle olmuştu: "Kirli bir zafer, temiz bir yenilgiden daha iyidir."
Bizler dış nedenlere bağlı olarak çok değişik heyecanlar yaşıyoruz ve ters esen rüzgarlarla altüst olan dalgalar gibi akıbetimizden ve yazgımızdan bihaber çalkalanıp duruyoruz.
Bunalmışsam liberal bir terapist kabahati aileme yıkarak yeni hayat planları yapmam için beni yüreklendirmeye çalışacaktır. Kapitalistler tarafından sömürülmekten bunaldığımı ima edip hüküm süren sosyal düzende hedeflerime varma şansımın olmadığını söylersem, terapistim bu sefer kendi sorunlarımı "sosyal sisteme" yıktığımı ve annemle çözemediğim meseleler yüzünden "kapitalistleri" suçladığımı düşünecektir.
Devlette ortaya çıkan hastalıklar önceden görüldüklerinde çabuk iyileştirilirler; ama bu hastalıkların görülmesi ve herkesin görebileceği şekilde büyümelerine izin verilmesi durumunda, artık herhangi bir tedavi söz konusu olamaz.
“Çorba, çorba! Kafamın içini düzene sokmalıyım. Onlar dilimi keseli beri, neyin nesiyse bir başka dildir işleyip duruyor kafatasımın içinde, bir şey ya da biri konuşuyor, birden susuyor, sonra her şey yeniden başlıyor, of!"