Yaşamı da ölümü de aşmıştım, çünkü artık ne yaşama arzusu duyuyor, ne de ölümden korkuyordum. Hiçbir şey istemiyor, hiçbir şey ummuyordum. Hiçbir şeyden korkmuyordum. Bu yüzden özgürdüm. Çünkü yaşamımız boyunca bizi köleleştiren isteklerimiz, umutlarımız, korkularımızdır. Özgürlüğüm onları öfkelendiriyordu. Hala istediğim, hala korktuğum, ya da hala özlediğim bir şey kalmış olması hoşlarına giderdi. O zaman beni bir kez daha köleleştirebilirlerdi.
Yaşlandığımı
düşündüm. Çocukken kırkıma gelince hayat çoktan rayına oturur
sanıyordum. Yanılmışım. Evde bir şey unuttuğu için yolun yarısında geri dönenler gibiydim.