"Dert ve hüzün hepimizin sanki derisine yapışıp kalmış.acıyla yatıp acıyla kalkıyoruz.sanki kederi giymişiz elbise diye üstümüze.ama bunda utanılacak bir yan yok."
Bir kitapta okumuştum, çektiğimiz acının derinliğinin bilincinine ancak,o acı bittikten sonra varırmışız ve büyük bir şaşkınlıkla, nasıl dayanabildim böylesi bir cehennem azabına dermişiz...
Bir çocuk çürük bir diş değildir.cekip de kirli pamuklar ve gazlı bezlerle bezlerle birlikte çöpe atamazsınız onu.bir çocuk Bir kişidir ve bir kişinin yaşamı döl yatağına düştüğü andan öldüğü Ana değin süren bir olaydır.
Yaşım geliyor aklıma ve mutluluğun olanaksız olduğu en azından benim için evet ben Dublitskiyim(sofyanın ona verdiği hikayedeki yaşlı adam). ama sırf eşe ihtiyacım olduğu için evlenmek akıl almaz bir şey. yapamam müstakbel eşimden korkunç olanaksız bir şey isterim benim sevdiğim gibi sevilmeyi.beni unut artık seni rahatsız etmeyeceğim.