"Ey Beşeriyet! Mutluluk, hayatı olduğu gibi kabul etmek, yük ve zahmetine razı olmak ve ıslahına gayret etmektedir."
Sayfa 138Kitabı okudu
Okur Takip Önerileri
İnsanın yegane bilgisi, bir şey bilmediğini itiraf ve tasdik etmektir.
Sayfa 161Kitabı okudu
Ona Mecnûn mu denilir ki, onun Leylâsı Yeni bir cilve-i şevket ile Mevlâ olmuş.
(Leylâsı ilahi heybet ve haşmetin yeni bir cilvesi ile Mevlâ olana Mecnun demek mümkün müdür?
Sayfa 186Kitabı okudu
Hallerimiz bu geçici konaklama istasyonunu çok seven birinin hallerine, evlerimiz bu istasyona yerleşen birinin evlerine, sözlerimiz bu geçici istasyona kör kütük aşık olan birinin sözlerine benziyor. Dünyaya duyduğumuz yakınlık, Yaratıcının sözlerini duymamıza da engel oluyor.
Sayfa 132Kitabı okudu
Bana sekülarizm ne diye sorsanız, bize senede bir gün çiçek verene teşekkür edip, tüm çiçekleri her gün uzatana kayıtsız kalmaktır, derim. Allah'ı görmeye, dinlemeye, hissetmeye hiç vaktimizin olmamasıdır, derim. Allah'a inandığımızı söyleyip günlerimizin O'nu hiç anmaksızın bir rüya gibi geçivermesidir, derim.
Sayfa 128Kitabı okudu
Çocuğunla birlikte sosyalleştiğin ortamlarda İslam'ın boyası ne kadar belirgin? Birlikte girdiğimiz ortamlarda İslam'ın iklimine aykırı olduğu için onu çelişkiye sürecek unsurlar var mı? O tablonun tüm renklerinden sorumlusun.
Sayfa 92Kitabı okudu
Gün içinde ailece masada, salonda toplandığımız biz bize vakitler üretmeliyiz. Sistemin bizden eve ayırdığımız o birkaç saati de ödevdir, mesaidir diye talep ettiğinin farkındayım. Fakat günün çoğunda öğretmenleri ve arkadaşları ile sosyalleşen çocuğumuzun güvenli limanı olmak zorundayız. Bedeli ne olursa olsun oluşturduğumuz o kıymetli vakit; ünlülerin, el âlemin, siyasilerin gündemini taşıyarak heder edemeyeceğimiz kadar kıymetli ve bize özeldir.
Sayfa 84Kitabı okudu
Çocuklara Kur'an'ın evde okunan bir şey olduğunu; bir ders kitabı değil, bir hayat kitabı olduğunu ancak her gün evde okuyarak öğretebiliriz.
Sayfa 70Kitabı okudu
Herhangi bir okulumuzda hasta olan annemize bir tas tarhana çorbası kaynatmayı öğretecek bir imkan hiç mi olmamıştır? Ya da okullar silindirin çevresini hesaplatmayı, bize anne-babamız hasta olduğunda onlara basitçe bir çorba o da olmadı bir portakal suyu yapmaya neden tercih etmişlerdir?
Sayfa 49Kitabı okudu
Sen doğduğun vakit, bir de anne doğdu. Ve o anne, yoluna sen hiç yokmuşsun gibi eski hızıyla devam etmek istemedi. Senin küçük adımlarına eşlik etmek için üstündeki bazı fazla yükleri bırakmayı seçti. Sana eşlik edebilmek için yavaşlamayı seçti. Bir ağaç oldu, gölgesini üstüne indirdi.
Sayfa 37Kitabı okudu
Bir dert verildiği anda, o kula onu taşıyacak kudret de aynı anda veriliyor.
Sayfa 32Kitabı okudu
Ne kadar hatalı olurlarsa olsunlar, anne- babalarımız birer hikmete matuf olarak bizim için seçildi. Ne kadar hatalı olursak olalım, yavrularımızın ruhları bir hikmete matuf olarak bize emanet edildi.
İşte bu yüzden, mükemmellikler etrafımı sardığında ya da kötü bir gün geçirdiğimizde çocuğuma sarılıp kulağına şöyle söylüyorum: " Allah seni bize hediye ettiği için çok mutluyum oğlum, iyi ki bizim oğlumuz olmuşsun. "
Sayfa 17Kitabı okudu
"Çocuğumuzun da bir yolu var. Yanında yürüyebiliriz, elini tutabiliriz ama yolu onun yerine yürüyemeyiz. Bu dünyaya bizi onurlandırmaya, içimizde ukde kalanları yapmaya , ele güne karşı egomuzu tatmin etmeye gelmedi. Biz ikimiz, bütün tavsiyelerin, önerilerin, mükemmel hayatların ötesinde kendi ritmimizle, kendi hüznümüzle, kendi coşkumuzla bize özel yolumuzu inşa etmeliyiz. "
"Birini yere düşüren bir imtihan bir başkasına geldiğinde o, eteklerini toplayıp geçebilir üstünden. Rabbimiz bizleri birbirimizle kıyaslamıyor. Biz biliyoruz ki, o bize başa çıkabileceğimizden fazlasını vermez. Bizden başa çıkabileceğimizden fazlasını beklemez. "
