Nisoş
@KitapokuyaNbiriiste
Kötüyüm diyen var mı?
İyilik ödül olsun
İki yüzlülük kâr mı?
İnkarı zor olsun
İstanbul
38 okur puanı
Aralık 2022 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Sabitlenmiş gönderi
"Uygarlık çöküyor ve artık herkes kendisi için yaşıyordu."
Sayfa 34 - Türkiye İş Bankası Yayınları, 7. Basım
Ölmem sana acı verecek olsaydı eğer, o zaman ölmezdim.
Sayfa 54 - İş Bankası yayınları
"Ama yolculuklardan geri dönülür "Evet", diye cevap verdim,"geri dönülür, ama o zaman zaten artık unutulmuştur."
Sayfa 50 - İş Bankası yayınları
Okur Takip Önerileri
Uzun süren kaderim boyunca bana kapalı kalan hayatının önünde hep yaptığım gibi yine bekliyordum.
Sayfa 25 - İş Bankası yayınları
Her şeye inan, senden sadece bunu istiyorum: İnsan biricik çocuğunun ölüm anında yalan söylemez .
Sayfa 4 - İş Bankası yayınları
112 syf.
9/10 puan verdi
Yeni bir incelemeyle merhaba...
Bugün 
Peyami Safa 'nın en çok satan otobiyografik romanı Dokuzuncu Hariciye Koğuşu 'nu inceleyeceğiz.
"insanın derinliklerinde dolaşan ilk roman " olarak Türk edebiyatı ilklerinde yer alır.
Romanın genç kahramanı, ayağındaki rahatsızlıktan kurtulabilmek için sayısız doktora görünür ve en nihayetinde havadar bir ortamda, stresten uzak bir istirahat dönemi geçirmesi gerektiğine ikna edilir. Ancak, gerek akrabaları olan bir Paşa’nın Erenköy’ündeki köşkünde misafir kaldığı dönemde, gerekse kendi evi ve hastaneye gidiş gelişlerinde şuurunu adeta bir facia atmosferinde yoğurur.
Peyami Safa’nın çocukluk ve gençlik dönemlerinden fazlasıyla izler taşıyan roman, hem umudu ve umutsuzluğu, hem de sevinci ve felaketi aynı sayfalara sığdırabilmiş olması bakımından insanın eşsiz bir tarifini sunuyor.
Kesinlikle okunması gereken kitaplardan olduğunu düşünüyorum. Okurken her bir satırında kaleme hayran kalacağınız bir eser.
Bir sonraki kitap incelemesinde görüşmek üzere...
İki hasta kadar birbirine yakın hiç kimse yoktur
Sayfa 112 - Ötüken ,120. Basım
Büyük bir hastalık geçirmeyenler, her şeyi anladıklarını iddia edemezler.
Sayfa 111 - Ötüken ,120. Basım
"Izdırabın derinlerine indikçe sevincimizi kaybetmek korkusu kalmadığı için, yeni bir sevinç başlıyor: Izdırabın ilacı ızdıraptır. İkisinin hâsıl-ı zarbı: Sevinç.
Sayfa 111 - Ötüken ,120. Basım
"Az ümit edip çok elde etmek hayatın hakiki sırrıdır."
Sayfa 82 - Ötüken ,120. Basım
Onunla aramızda her şey o kadar bitmiş ki bir kelime bile konuşamıyoruz.
Sayfa 77 - Ötüken ,120. Basım
Şu sıralar...
Ben iki gün evvelki kendimi ve iki gün evvelki etrafımı tanımıyorum
Sayfa 60 - Ötüken ,120. Basım
"Yalana her şey isyan etmelidir. Eşya bile..."
Sayfa 51 - Ötüken ,120. Basım
Hâlbuki mesele çok basit: İnsan hastalanır ve ölür.
Sayfa 41 - Ötüken ,120. Basım