Kitabı üç günde okudum. O dönemi gayet iyi takip eden biri olarak yazılan her olayı, infaz edilenlerden kimin kim olduğunu tekrar hatırladım. Musa Anter cinayeti ile başlayan kitaptaki olayları, devletin o dönem iktidarda olan Doğru Yol Partisinin başkanı olan, Başbakan Tansu Çiller’in tak diye emir verdiği, Genel Kurmay Başkanı Doğan Güreş’in şak diye yerine getirdiğini söylediği ucube politikaları kitabı okuyan az kişi hatırlar belki. Ama bizler ülkemizde ne yazık ki o dönemi uzaktan da olsa yaşadık. Susurluk’ta yaşanan bir trafik kazası ile ortaya dökülen rezalette yer alan patlak gözlü millet vekili, yok edilen bölge gazetecileri, Mersin’de evinden, kocasının yanından kaçırılan Konca Kuriş, Tansu Çiller’in “PKK’nın da onlara yardım eden iş adamlarının da listesi elimizde. Devlet hepsiyle mücadele eder” mealinde sözleriyle başlayan ne olup bittiğini bizlerin gazetelerden okuduğumuz olayları kitapta tekrar okudum. Eğer okuyacaksanız dönemi araştırarak okumanızı öneririm. O zaman anlam kazanır yoksa beklentinize göre ya hayal kırıklığına uğrarsınız ya buza yazılmış gibi silinip gider. Oysa bence o dönemi tekrar hatırlatmanın yanında, bu günkü tarikatların cirit attığı Türkiye’ye nasıl gelindiğini göstermeyi de amaçlamış Murathan Mungan.