İskender Pala’nın tarihi ve destansı kurgusunda kaybolacağınız edebiyata doyuran son eseri tadı damağımda kaldı su gibi akıp gitti resmen Bahşi , Kaknüsia, İshak ,Gunala… hangisine üzüleşeğimi şaşırdığım bir aşk hikayesi .
1. Ahmet döneminin İstanbul’una gidiyoruz… Sultanahmet camiinin açılışı sırasında kalabalık içinde bir adam yıllar evvel kaybettiği aşkıyla göz göze gelir, kendini kaybeder ve hikaye başlar…
Sevipte kavuşamayan Bahşı ve papaz kızı Kaknüsia’nın aşkını okuyoruz. Gerçek aşk nedir? Aşk uğruna neler yapılabilir?
Bahşı’nın o delilik sınırlarındaki halleri, aşkına kavuşmak için yaptıkları, onu bir köşede sessizce seven Gunala’nın aşkından kul köle oluşu içimi yaktı. Kanüsia’nın aşkına sadık kalışı İshak’ın çaresizliği …
Kara Sevda,aşk,hırs, kötülük,fedakarlık,emek gibi duyguların arasında gidip gelirken kitabın sonlarına doğru aklımıza tek bir soru geliyor gerçek aşkı bulan kimdi? Dön sayfasına kadar merakla okuyacağınız bir eser.