Cimri hayatın bizden esirgediğini, rüya bol keseden verir. Hem, gerçeklik dediğimiz nedir ki? Neye dönüşür, ondan geriye ne kalır? Yaşadıklarımız da bir süre sonra hayal gibi gelir bize, zamanla rüya gibi solup gider onlar da.
"Şaşırtıcı değil mi böyle huzurla uyuyabilmesi? Bu kadar büyük bir sorumluluğun altına giren bu adamın rüyasında korku, endişe ya da kuşkunun gölgesi bile yok."
Onu her gün görme, sesini duyma, yürüyüşünü, hareketlerini gözlerimle takip etme şansına eriştiğim günlerin sonsuza kadar geride kalmasını aklım almıyordu bir türlü.
Basit olayları doğaüstü güçlerle açıklamaya meyilli değilimdir, sıradan şeylerin bu yolla hiç hak etmedikleri bir ağırlık kazanmasına kesinlikle karşıyım. Ben gerçeklere, olgulara bakarım.