Bu kitap için ne yazsam duygularımı tam olarak dile getiremeyeceğim çünkü bu kitabı sadece okumakla kalmıyor adeta yaşıyorsunuz.
Zeze, yüreği büyük kendi küçücük olan çocuk... Onunla beraber hüzünlenip yine onunla beraber mutluluğu ve saf sevgiyi (hiçbir şekilde menfaat içermeyen) tadıyorsunuz.
Bu kitabı okumak için hiçbir yaş sınırı yok arkadaşlar. İsterseniz 10 yaşında bir çocuk, 20 yaşında bir genç veya 40 yaşındaki bir yetişkin olun; bu duygu yüklü kitabı kesinlikle okumalısınız. Herkesin, her yaş grubunun bakış açısı-yorumları farklıdır. Bu yüzdendir ki her yaş grubuna katacağı şeyler de farklı olacaktır.
İncelememe kitapta beni en derinden etkileyen iki alıntıyla son vereceğim, hepinize iyi okumalar dilerim...
"Kastettiğim onu kalbimde öldürmek. İyiliğini istemekten vazgeçmek. Derken bir gün ölüp gidecek..."
Böyle diyor Zeze, babası için... Kendisini döven, hırpalayan, evde durmak istememesine yol açan herkes için...
Ve ekliyor babası saydığı, başını okşayan tek insan
için;
"İnsan babasını doğmadan önce seçemiyor. Ama ben seçebilsem seni seçerdim..."